İhtiyari dava arkadaşlığının mevcut olduğu hâllerde ihtiyari dava arkadaşı sayısı kadar dava bulunduğundan, dava değerinin ve buna bağlı olarak kesinlik sınırının da her bir dava, bir başka ifadeyle her bir dava arkadaşı yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği- Davacılar için ayrı ayrı talep edilen manevi tazminat miktarı 2024 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının miktar itibariyle mümkün bulunmadığı- "HMK'nun sistematiğinde temyizi kabil olmanın asıl, temyiz edilememenin ise istisna olarak düzenlendiği, istisna hükümlerinin dar olarak yorumlanması gerektiği, bölge adliye mahkemelerinin kararlarına dair temyizi kabil olmama hâlinin kıyas yoluyla, ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan Hukuk Dairesi kararlarına teşmil edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle kararın temyizinin kabil olduğu" görüşü ile "(HMK m. 46'ya dayalı) manevi tazminat istemiyle açılan eldeki davada, Özel Dairece ilk derece mahkemesi sıfatıyla karar verildiği, bu nedenle HMK m 341'in uygulanması gerektiği, HMK m. 341/2 gereğince manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceği, kararın kesin olmadığı ve temyiz incelemesinin yapılması gerektiği" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Taşıma ilişkisine dayalı, birden çok kişi aleyhine, ihtiyari dava arkadaşlığı şeklinde açılan davalarda, davalılardan biri yönünden tüketici mahkemesi, diğeri yönünden ticaret mahkemesinin görevli olduğu durumda, temel ilişki olan taşıma sözleşmesinin TKHK kapsamında kalması, ihtiyari dava arkadaşlığı, usul ekonomisi ve özellikle müteselsil sorumluluk ilkesi gözetilerek davaların birlikte tüketici mahkemesinde görülmesinin gerektiği-
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar davalarını açarken sadece .............. adına başvurma ve peşin harç yatırmış olup, mahkemece davacılardan her birinin şirketteki pay durumlarının tespitini ve eski hale getirilmesini ayrı ayrı talep ve dava ettikleri dikkate alınarak, 492 sayılı Kanun uyarınca davacılara kendi davaları yönünden ayrı ayrı başvurma ve karar harcı yatırmak üzere mehil verilmesi, verilen mehil içinde harcın yatırılması halinde işin esasına girilmesiyle yapılacak incelemenin sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, geminin davacı tarafından işletilen limana çarparak zarar verdiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir...
Minibüs durağındaki kahya olarak çalışan davacının tazminat ve ücret alacaklarına ilişkin açtığı davada; minibüs malikleri işveren olup aralarındaki ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu dikkate alınarak isterse minibüs maliklerinden birine isterse hepsine karşı açılabileceği dikkate alınarak minibüs maliki değil çalışan şoför olduğunu beyan eden davalılardan "kendisinin minibüs maliki değil çalışan şoför olduğunu" beyan eden kişinin beyanı araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • ...
  • kayıt gösteriliyor