Asgari ücret değişikliğinin ücretlere yansıtılmasına ilişkin toplu iş sözleşmesi hükmünün uygulanması ancak toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi içinde sözkonusu olup bu hükmün, toplu iş sözleşmesinin süresi dışında hukuki sonuç doğuramayacağı-
İşçilerin kıdem tazminatlarının geç ödenmesi durumunda, toplu iş sözleşmesinde öngörülen gecikme zammı adı verilen para ile yasal temerrüd faizi birlikte istenemez ve gecikme zammına yasal temerrüd faizi istenemez biçiminde verilen 9. Hukuk dairesi kararı ile 12. Hukuk dairesi kararı arasında herhangi bir aykırılık bulunmadığı-
Tarım satış ve tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri hakkındaki yasalar uyarınca kurulmuş bulunan kooperatif ve birlikleri yönetici kadrolarında çalışanların bu kooperatif ve birliklerle aralarında çıkan ücret tazminat ve benzeri uyuşmazlıklara bakmaya iş mahkemelerinin görevli olduğu-
Emekli sandığı kanununa tabi olarak memuriyette geçen sürenin, istifa nedeniyle ayrılma durumunda kıdeme katılıp katılmayacağı konusunda; 1475 sayılı Kanunun 1927 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin 4 ve 5. fıkralarının, 2320 ve 2457 sayılı Yasalarla değiştirilmiş olması karşısında yürürlükten kaldırılmış kanuna ilişkin olarak içtihadın birleştirilmesi için özel bir neden kalmadığını, ayrıca uygulamanın yeterince açıklık ve kararlılık kazanmadığını, bu durum karşısında içtihadın birleştirilmesine gerek olmadığı-
Bir toplu iş sözleşmesinden taraf sendikanın üyesi olmayıp, o sözleşmenin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin yararlanabilmeleri için, dayanışma aidatı ödemeleri yeterli olup, ayrıca sendikanın yazılı onayının alınmasına gerek bulunmadığı-
1711 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra iş mahkemelerinde açılmış, niteliği bakımından para ile değerlendirilmeyenler ayrık olmak üzere miktar ya da değeri iki bin lirayı geçmeyen alacak davaları hakkındaki hükümlerin kesin olduğu-
Hakem kuruluna hakemini seçmeyen ve işveren olduğu ileri sürülen kuruluş adına hakem seçilebilmesi için o işyerinde işçi niteliğinde kimseler olup olmadığının mahkemece araştırılmasının gerekeceği-
Çarşı ve mahalle bekçilerinin, 506 s. Yasa`ya bağlı olduklarından hareketle işçi sayılmaları olanaksız olup yasa koyucunun çarşı ve mahalle bekçilerini Emekli Sandığı yerine Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlamış olması, bu tür görevlileri genel idare esaslarından ayırmış olduğu anlamına gelmez ve kamu personeli olma niteliğinden çıkarmayacağı- Çarşı ve mahalle bekçileri genel idare esaslarına bağlı ve genel güvenliğe yardımcı, silahlı bir kuruluşun kamu görevlisi olup göreve alınmalarının, özel yasa ile atama tasarrufuna dayanır. Yetki ve yükümlülükler ile aylık ve ödenekleri ve her türlü özlük hakları, 772 s. "Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu" ile saptandığından statü hukukuna bağlı olduklarından bu nitelikleri gereği sözü edilenlerin, iş mevzuatı karşısında işçi olmadıkları-
Belli bir süre yürürlükte kalan sözleşmelerden doğan görüş ayrılıklarının, içtihatları birleştirme yoluyla çözümlenmesine imkân olmadığı-
Devlet Opera ve Tiyatro Sanatçılarının memur olup olmadıkları hakkında başka başka yasaların yürürlükte olduğu sıralarda verilen görüşme konusu kararlar arasında içtihadı birleştirmeye yer olmadığı-