Türk tabiyetinde olmalarına rağmen taraflar arasındaki davaya dayanak yapılan " danışmanlık ve hukuki hizmet "sözleşmesinin İngilizce düzenlendiği, bu durumun 805 s. İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun'un 1 ve 4. maddeleri uyarınca emredici yasa hükmüne aykırı olduğu, bu bağlamda sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin mahkemenin kabulü ilkesel olarak doğru ise de, taraflar arasında sözleşme çerçevesinde sunulan bir takım hizmetler karşılığı ödemenin de yapılmış olmasına karşısında, sadece sözleşmenin İngilizce düzenlenmesinin, davacının sözleşme karşılığı davalıya vermiş olduğu hizmet bedellerini istemeye engel teşkil etmeyeceğinin kabulü gerektiği-
Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan krediler nedeniyle masraf adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemi-
Ticari kredi sözleşmesi nedeniyle kredi tahsis ücreti, kobi paket ücreti, üye işyeri hizmet bedeli vb. ad altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin davada mahkemece "masraf alınmasına ilişkin sözleşme maddelerinin müzakere edilmemiş olması" nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, TBK'nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden önce imzalanmış sözleşmeler yönünden, sözleşmede yer alan hükümlerin, TBK 20 vd. uyarınca genel işlem koşulu mahiyetinde olduğu ve müzakere edilmemiş olmakla müşterileri bağlamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı- Davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandırım ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorularak, sözleşmedeki bu boşluğun dürüstlük kuralı ve hakkaniyet esaslarına göre doldurularak, davalı tarafından masraf ve komisyon adı altında kesinti yapılmasının bankacılık teammüllerine uygun olup olmadığı veya kesinti yapılması uygun ise, bu durumda ne miktarda veya oranda olması gerektiği, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılması gerektiği- Hem tüketiciler hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetiminin, sözleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumakta olduğu- Sözleşmenin 01/07/2012 tarihinden sonra imzalanmış olması halinde, TBK'nın m. 20 vd. daki genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına bir engel olmamakla birlikte, sözleşmenin genel işlem koşulu denetimine tabi tutulması ve sözleşme hükmünün bu nitelikte olduğunun tespiti halinde, bu hükmün yazılmamış sayılması ve ortaya çıkan boşluğun da doldurularak, varsa davacıdan kesilen fazla masrafların iadesine karar verilmesi gerektiği-
Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan kredi nedeniyle komisyon adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemi-
Genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilip edilmediği, edilmiş olması halinde düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında davacı yana açık bir bilgilendirme yapıp yapmadığı hususlarında -taraf iddia ve savunmaları kapsamında- bir değerlendirme yapılmaksızın, yazılmamış sayılmasına karar verilmesi ve bu gerekçe ile davanın kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasında 10.12.2010 tarihinde imzalanan tarım ve hayvancılık kredi sözleşmesinin 6098 sayılı TBK'nın yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış olup, anılan Kanun'un genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin bu sözleşmede nazara alınmayacağından, sözleşme tarihi itibariyle somut olaya uygulanacak 818 sayılı BK hükümleri çerçevesinde ve ayrıca davaya konu kredi yönünden emsal banka uygulamaları araştırılıp uyuşmazlık konusu bedelin kredi müşterilerinden tahsiline dair teamül bulunup bulunmadığı ve varsa diğer bankalarca hangi oranda tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı Banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunda bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Fon kullandırım komisyonu ve ipotek tesis ücreti adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin davada, mahkemece, "alınan tutarın ipotek tesis işlemini yapan kişi ya da kişilere ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı gerekçesiyle, ipotek tesis ücreti adı altında kesilen miktarın davacıya iadesi gerektiği" belirtilmiş ise de, davalı tarafça ibraz edilen belgeler uyarınca işbu ücretin işlemi yapan vekile ödendiği anlaşılmakta olup, davacı tarafından imzalanan belgede dava konusu komisyonun hangi oranda alınacağı ile ilgili komisyonun müşteri tarafından ödeneceği yazılı olduğu ve ''Kabul Yazısı'' başlıklı, davacının imzasını taşıyan belge ile de, ekinde teslim edilen ve davalı Banka'nın internet sitesinde bir örneği bulunan sözleşmenin ayrıntılı olarak incelendiği, banka tarafından yeterli bilgilendirmenin yapıldığı, sözleşmenin içeriğinin öğrenilmesi için zaman ve imkan sağlandığı ve daha sonra kredi sözleşmesinin imzalandığı anlaşıldığından, dava konusu hususlarda sözleşmede genel işlem koşulu bulunduğu kabul edilemeyeceğinden, kredi sözleşmesi uyarınca alınacak ücretin miktar ve oranı da göz önünde bulundurulduğunda davanın reddi gerektiği-
İtirazın iptaline ilişkin davada, uyuşmazlık konusu genel kredi sözleşmesi ticari nitelikte olduğundan TTK'nin uygulanması gerektiği-
Davalı Bankaca bu kapsamda hizmet ve masraf yapıldığı ispatlanamadığından, kredi sözleşmesinin tarafı olan şirketten "Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti ve BSMV"si adı altında üç aylık devrelerde tahsil edilen ücretin, dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Genel kredi sözleşmesi uyarınca 06.07.2009 ve 19.02.2010 tarihlerinde kullandırılan kredilerde davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ve diğer masrafların istirdadı istemi-