İhtiyati tedbirin kaldırılmasına dair davacı vekilinin beyanını esas alarak tapu kaydı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair verilen karardan sonra taşınmazın kısıtlanması istenen tarafından satılması olayında "hakimin hukuki sorumluluğu"nu düzenleyen HMK'nun 46 .maddesindeki koşulların hiçbiri gerçekleşmediğinden Hazine aleyhine açılan tazminat istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
İdarenin, Devlet İhale Kanunu ve Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Dosya kapsamından, asıl borçlu şirket ile ihtiyati hacze itiraz eden şirket ortaklarının farklı olduğu, şirket merkezlerinin ve adreslerinin aynı olmadığı, asıl borçlu şirketin taşınmazı ile aracının ihale ve icra yoluyla ihtiyati hacze itiraz eden şirket tarafından satın alındığı anlaşıldığından, mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları karşısında tüzel kişilik perdesinin kaldırılması noktasında yaklaşık ispatın gerçekleşmediği göz önüne alınarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bütün bu hususlar değerlendirilmeden yazılı şekilde ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Görev konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği; ihtiyati tedbir kararı İcra Mahkemesince verilmişse de icra hukuk mahkemelerinin sadece İİK'nın 4. maddesinde belirtilen işleri görmekle yetkili ve görevli mahkemeler olduğu; haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemini inceleme görevinin icra hukuk mahkemesinin görev alanı giremeyeceği-
Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geLeğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği- Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği- Alacağın ilama bağlı olduğu durumlarda teminat aranmayacağı- Alacaklının ihtiyati haciz koydurduğu mallar üzerinde bir öncelik (rüçhan) hakkı olmadığı ve bu malların, kendisinden sonra başka alacaklılar tarafından haciz ettirilebileceği ve borçlu iflas ederse iflas masasına gireceği-
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geleceği, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati haciz davacının isteği ile ilgili niteleme ve hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek ihtiyati tedbir koşullarının tartışılması ve ihtiyati haciz talebiyle ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geleceği- İhtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz talebinin incelenmesi gerekirken, yerel mahkemece, davacının isteği ile ilgili niteleme ve hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek ihtiyati tedbir koşullarının tartışılması ve ihtiyati haciz talebiyle ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu-
6098 s. TBK. mad. 117 gereğince, haksız fiillerde fiilin işlendiği tarihi itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı, iş kazası nedeni ile tazminat isteminde bulunan davacının amacı para alacağı olan bu tazminatını güvence altına almak olduğundan ihtiyati tedbir yoluna değil ihtiyati haciz yoluna başvurabileceği, davacı vekilinin 'ihtiyati haciz' yerine 'ihtiyati tedbir' talep etmesi halinde de, davacının amacının para alacağını teminat altına almak olması karşısında, HMK. mad. 33 gereğince talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gerektiği-