Taşınmazın "tahliye tarihi" konusunda, icra mahkemesinde tanık dinlenemeyeceği–
İhtarlı ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan borçlu kiracının -süresi içinde- yaptığı gecikmiş itirazın icra mahkemesince araştırılması gerekeceği–
Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshinin veya tesbit davalarıyla bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevinde olduğu, dava görevli mahkemede açıldığına göre esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle tahliye davasının reddine, alacak ve tazminat istemine ilişkin dilekçenin görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Tebliğ edilen ihtarlı ödeme emrine karşı "borcu olmadığını" bildirmiş olan kiracının, "kira akdini ve kiracılık sıfaıtnı" kabul etmiş sayılacağı–
Kiracının, kira sözleşmesini "kendi adına"mı, "şirket temsilcisi" olarak mı imzalamış olduğu hususunun icra mahkemesince araştırılması gerekeceği–
"Kira alacağının tahsili ve taşınmazın tahliyesi" istemini içeren davaya -dava dilekçesinde "itirazın iptâli"nden bahsedilmiş olsa dahi sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı–
Borçlu-kiracının itirazında kiracılık sıfatını reddedip, "taşınmazda kiracı olarak değil, haricen satın almaya dayalı olarak malik sıfatıyla oturduğunu' ileri sürmesi halinde, alacaklı-kiralayanın, yazılı bir kira sözleşmesine dayanmadan 'itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesini isteyemeyeceği-
"Kiralanan bahçeden borçlunun tahliyesine" ilişkin ilamın, bahçe içindeki evden tahliyeyi de gerektirdiği–
İtirazında kira akdini ve alacaklının kiralayan sıfatını inkar etmiş olan kişiden "fuzuli işgal nedeniyle kira" adı altında para talep edilemeyeceği–