İstemci tacir olmayıp, hakkında Almanya'da verilen iflas kararının tanınması talebinin reddine karar verilmek gerekirken, hatalı değerlendirme ve yürürlükte bulunmayan bir Yasa'dan bahisle tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Mal rejiminin tasfiye edilebilmesi için taraflar arasındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olmasının gerekeceği, bu ön koşul gerçekleşmeden mal rejimine ilişkin davaların görülmesinin ve sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı-
Yabancı mahkeme kararının tenfizi veya tanınmasına ilişkin davada, husumetin ilamın tarafına diğer bir ifade ile kendisine karşı tenfiz veya tanıma istenen kişiye yöneltilmesinin zorunlu olduğu-
Hacir altına alınacak şahsın bulunduğu yer (Almanya) makamlarının da, ilgilinin milli hukukuna (Türk Hukukuna) veya bulunma yeri hukukuna (Alman Hukukuna) göre hacir kararı alabileceklerinin kabulü gerekeceği-
Yargılamanın yapılmasına yönelik usul kurallarının hakimin hukukuna tabi (lex fori) olup bu nedenle küçüğe kayyım tayinine gerek olmadığı-
Davanın görülebilirlik ön koşulu olan boşanma gerçekleşmediğinden tasfiye yapılamayacağı- Davalının yargılama devam ederken ölümü sebebiyle taraflar arasındaki mal rejimi sona erdiğine göre mahkemenin taraflardan birinin ölümünün mal rejimini sona erdirmediği gerekçesinin yerinde bulunmadığı-
Tarafların Türk olmasalar bile hukuki menfaatlerinin bulunması koşuluyla yabancı ilamın tenfizini veya tanınmasını isteyebileceği- İzinle Türk vatandaşlığından çıkmış olanların belli haklar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanmaya aynen devam edeceği- Davacının Alman mahkemesince verilen cinsiyet değişikliğine dair kararın tanınmasını istemesinde, hukuki yararı bulunduğundan,.mahkemece istek ve deliller bu çerçevede değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerektiği-
Türk mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu bir konuda yabancı mahkemece verilen kararın tenfizine ve tanınmasına karar verilemeyeceği-
Cinsiyet değişikliğinin Türk Medeni Kanununun 40. maddesinde gösterilen prosedür izlenmeden yapılmış bulunması ve kararın dayandığı doktor raporunun, bu maddede sayılan hususları ihtiva etmiyor olması tek başına Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmayacağından her iki kararın tanınmasına (5718 s. MÖHUK mad. 58.) karar verilmesinin gerekeceği-