Davacı (koca), dava dilekçesinde eşinin psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 165. maddesine de dayandığına göre, davalının akıl hastası olup olmadığı ve akıl hastası ise hastalığının geçmesine olanak bulunup bulunmadığı araştırılarak, delillerin Türk Medeni Kanununun 165. maddesi çerçevesinde de değerlendirilerek, hasıl olacak sonucu uyarınca hüküm kurulması gerektiği-
Adli Tıp Kurumu raporu ile diğer raporlar arasında çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmesi için; 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 15/f maddesi uyarınca Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor aldırılıp, gerçekleşecek sonucu uyarınca davacının Türk Medeni Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen akıl hastalığına dayalı boşanma isteği hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Usul hükümlerinin kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacağı, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacağı, buna karşın, tamamlanmamış usul işlemlerin yeni kanun hükümlerine göre yapılacağı- Davacı vekilinin aleyhe olan boşanma hükmünün gerekçesini temyizinde müvekkilinin hukuki yararının bulunması ve bozmaya konu yapılan temyiz dilekçesi içeriğinde davacı vekilinin davadan açık, kesin ve koşulsuz feragatini gösterecek bir irade beyanının da olmaması karşısında davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davadan feragat olarak nitelendirilemeyeceği-
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı-davalı koca açısından evlilik birliğini çekilmez hale getirecek mahiyet ve derecede davalı-davacı kadının akıl hastası olduğu belirlenmekle Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesi koşullarının oluştuğu-
Toplanan delillerden davalı kocanın akıl hastası olduğunun, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla belirlendiğinin ve ortak hayatın davacı kadın için çekilmez hale gelmiş olduğunun anlaşıldığı, bu durumda; Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşmiş olduğu-
Davalının akıl hastalığı nedeniyle kısıtlandığı; ancak akıl hastalığına dayalı bir dava olmadığı, davalının hareketleri iradi olmadığından Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesi uyarınca boşanma davasının kabulüne karar verilmemesi gerekeceği-
Hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı konusunda sözü edilen raporların çelişkili olup, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmadığı, o halde, mahkemece yapılacak işin; davalı-karşılık davacının Adli Tıp ilgili ihtisas kuruluna tüm dosyayla birlikte sevk edilerek, davalı-karşılık davacının akıl hastası olup olmadığının ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığının tespiti ile bu hususlarda rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurmaktan ibaret olduğu-
Kocanın zeka geriliği sebebiyle kısıtlandığı, davranışları iradi olmadığından kendisine kusur yüklenilemeyeceği için boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Akıl hastalığının başlı başına bir boşanma nedeni olmayıp, bu durumun diğer eş için ortak hayatı çekilmez hale getirmesinin zorunlu olduğu
Davalı akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmış kendisine vasi atanmış; davalının davranışları iradi olmadığından kusurundan söz edilemeyeceği; akıl hastalığına (TMK.md.165) dayalı bir dava da bulunmadığından Türk Medeni Kanununun 166.maddesine dayalı olarak açılan davanın reddi gerekeceği-