4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre soybağının reddi davasının, babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocuğun soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir dava olduğu, babalık karinesinden faydalanma olmadan kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle çocukla koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğundan, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-
Evlilik haricinde doğan çocuk için babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla babası arasında soybağının kurulmuş(baba ile soybağı ise; tanıma, ana ile evlilik, hakim hükmü ve evlat edinme yoluyla kurulur.) olmasının zorunlu olduğu- Davalı ile çocuk arasında, kanunda gösterilen usullerden biriyle soybağı tesis edilmediği görülmediğinden, çocukla davalı baba arasında soybağı kurulmasına yönelik olarak dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmışsa sonucunun beklenmesi, açılmadıysa gerekirse bu davayı açmak üzere davacıya süre verilerek öncelikle bu ön sorunun çözülmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- 
Davada, babası hanesine tescili istemi Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında, babanın S.. A.. olduğuna ilişkin davada mevcut hanedeki soybağının sonlandırılması ve annesinin tespit edilmesine ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele olarak kabul edilip sonucuna göre bir karar verilmesi, mahkemece gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin istem ile annesinin S.. Y.. olarak tesciline dair davanın ise tefrik edilerek davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Nüfus kütüğündeki anne kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada, Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesine göre çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulacağından çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti için açılan dava, soybağı davası değil, doğuran kadının tespitine ilişkin olduğu, bu nedenle davanın hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının da asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği dikkate alındığında, mahkemece davaya esastan bakılması gerekirken aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilemeyeceği-
Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuk yönünden babanın nafaka ile yükümlü tutulabilmesi için çocukla baba arasında soybağı kurulmasının zorunlu olduğunun gözetilmesi gerektiği-
Davacının genetik baba hanesine kayıt istemi, anne ve baba olduğu iddia edilen kişiler arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebine yönelik olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu; davacının annesinin V. olduğuna yönelik istemi ise nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu; bu durumda her iki talebin birlikte dava konusu olması halinde nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele yapılması ve oluşacak sonuca göre babalık davası hakkında karar verilmesi gerektiği-
Nüfus idaresine yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunulması sonucunda, davalının amcasının çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğinden yanlışlığın düzeltilmesi amacıyla açılan davanın soybağı davası değil, nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve uyuşmazlığın aile mahkemesinde değil, asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Davacıların davalıların gerçekte kendi çocukları olmadıklarını belirterek nüfus kayıtlarının gerçek duruma uygun olarak düzeltilmesini talep ettikleri ve davalıların davayı kabul etmedikleri uyuşmazlıkta anne ve baba konusunda bir çekişme söz konusu olduğuna göre dava niteliği itibariyle bir nesep davası olup, soybağı hukuku ile ilgili olduğundan aile mahkemesinin görevli olduğu-
Başka bir erkekle doğal soy bağı bulunan çocuğun, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamayacağı, keza bu çocuğun evlat edinilmesi, evlat edinenle çocuk arasında yapay soy bağının kurulmasına dayanak teşkil ettiği halde, çocuğun gerçek anne ve babasıyla olan doğal soy bağını ortadan kaldırmadığı- Evlat edinmeyle ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçerse de, çocuğun genetik ana ve babası arasında var olan soy bağı ilişkisi sona ermediğinden, genetik ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkının devam edeceği- Evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığının devam edebilmesinin doğal soy bağı ilişkisinin kurulmasıyla mümkün olduğu-
Soybağı davaları açısından; Türk Medeni Kanunu'nun soybağına ilişkin 282. maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, soybağının kurulmasında ya çocuk ile ana ve babası arasında kan bağının bulunmasının yada evlat edinme ilişkisinin kurulmasını arandığı görüldüğünden, Türk Medeni Kanunu düzenlemesi çerçevesinde, kan bağına dayanan soybağı, yani çocukla biyolojik ana ve babası arasındaki soybağı ve evlat edinme ilişkisi yoluyla kurulan soybağı ayrımını yapmanın mümkün olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi soybağının kurulmasına ilişkin genel esasları düzenlediğinden, düzenleme uyarınca ana ile çocuk arasındaki soybağının doğum ile kurulacağı (m. 282/1), maddenin ikinci fıkrasında baba ile çocuk arasındaki soybağının babanın ana ile evlenmesi, babanın çocuğu tanıması veya hakim hükmüyle kurulacağı, üçüncü fıkrada ise kan bağına dayanan soybağının yanında, evlat edinme ilişkisi de evlatlık ile evlat edinen veya evlat edinenler arasında soybağını kuran bir yol olarak kabul edildiği - Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturacağı “, kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi" veya “değiştirilmesi" olduğu - Zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabileceği - Soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu - Anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemeyeceği, dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmadığı, ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebileceği -
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor