Protokolün 2-c maddesinde; ....İnşaatın SSK prim borçlarının 23.000.000.000 TL (yeni hali 23.000 TL) tutarlı kısmını sözleşme tarihine kadar doğmuş ve ödeme tarihine kadar doğacak olan gecikme zammı, temerrüt faizi, cezalar v.s. her ne nam altında olursa olsun idarenin ek talepleri de dahil en geç 2002 yılı Aralık ayı sonuna kadar ödemeyi, ödeme belgeleri ile temiz kağıdının da davacı yükleniciye verileceği taahhüt edildiğine göre ve iş sahibinin de bu ödemeleri yapmadığı anlaşıldığından davacı yüklenicinin yapmış olduğu ödemenin son taksiti nazara alınarak zamanaşımının başlangıcının tespiti gerekeceği-
Dava dışı işçi tarafından işçilik alacaklarına ilişkin açılan dava sonucunda davacı asıl işveren dava dışı işçinin başlattığı ilamlı icra takibi nedeniyle yapılan ödemenin rücuen tahsilini talep etmekte olup, işçilik alacaklarına ilişkin davalar sonucu verilen kararların infaz edilebilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı-
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği- Davacıdan tahsil edilen işçilik alacakları, dava dışı işçinin sadece davalı LTD. ŞTİ. nezdindeki çalışmasını değil, diğer davalı alt işverenler nezdindeki çalışmalarını da kapsadığı; işçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğunun da sadece kendi dönemi ile sınırlı olması gerektiği, davalının "son işveren" olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği, bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işverenin sorumlu olduğu,  yani, davacı üst işverenin, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilceği, bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu davalı alt işverenlerin, davacı üst işverene karşı kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu-
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği- Davacıdan tahsil edilen işçilik alacakları, dava dışı işçinin sadece davalı nezdindeki çalışmasını değil, diğer davalı alt işverenler nezdindeki çalışmalarını da kapsadığı; işçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğunun da sadece kendi dönemi ile sınırlı olması gerektiği, davalının "son işveren" olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği, bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işverenin sorumlu olduğu,  yani, davacı üst işverenin, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilceği, bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu davalı alt işverenlerin, davacı üst işverene karşı kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu-
Sağlık Bakanlığın'dan tahsil edilen işçilik alacakları, dava dışı işçinin sadece davalı şirket nezdindeki çalışmasını değil, dava dışı alt işveren nezdindeki çalışmalarını da kapsamakta olup işçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğunun da sadece kendi dönemi ile sınırlı olacağı, davalının “son işveren“ olmasının da, rucu davasına konu iş mahkemesi dosyasında müteselsil sorumlu tutulmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği- Mahkemece, davalının, yalnızca kendi döneminin tamamından sınırlı sorumlu olduğu gözetilerek bilirkişiden bu ilkelere uygun ek rapor alınarak bir karar verilmesi gerektiği-
Davacıdan tahsil edilen işçilik alacakları, dava dışı işçinin sadece davalı şirket nezdindeki çalışmasını değil, dava dışı diğer alt işverenler nezdindeki çalışmalarını da kapsadığı görülmekle, mahkemece, alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden son alt işveren davalının yalnızca kendi dönemi için değil, tüm dönemlere ilişkin işçilik alacaklarından sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğu-
Yapılan ihaleler neticesinde davalı firmadan hizmet satın alındığını, davalı firmanın çalışanı olan dava dışı işçi K. Başoğlu’nun ödenmeyen işçilik alacağıyla ilgili İş Mahkemesinde açtığı dava sonucunda işçiye toplam 9.840,50 TL ödeme yaptığını ileri sürerek, yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte rücuen tahsiline-
Dava dışı işçi Afet ELKIRMIŞ’ın işçilik alacaklarının tahsili için açtığı dava sonucunda verilen kararın icra takibine konulması sonucu yaptığı ödemeden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin davalıdan tahsiline-
Asıl işveren davacı İdarenin, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Asıl işveren davacı Maliye Bakanlığının, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi- İşçinin çalıştığı döneme ait dosya kapsamında bulunmayan sözleşme ve şartnameler getirtilerek, sorumluluğun yükleniciye ait olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunan hallerde çalışılan dönemle sınırlı olmak üzere tüm sorumluluğun alt işverene ait olduğu; açık bir düzenlemenin bulunmadığı yada ilgili şartname ve sözleşmenin bulunmadığı alt işverenlerle ilgili olarak ise sorumluluğa ait açık bir düzenleme bulunmadığı durumda, TBK 167 gereği tarafların yarı yarıya sorumluluğun kabul edilmesi gerektiği- İhbar tazminatından sadece son işverenin sorumlu olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor