TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkilerinde Özel Durumlar > - Teselsül > - A. Müteselsil borçluluk > - III. İç ilişki > Madde 167 - 1. Paylaşım
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın üçüncü kişiye karşı gerçekleşen haksız fiilden dolayı mahkeme kararı gereğince müteselsil sorumlu olan taraflardan davacı tarafça yapılan ödeme nedeniyle davalıdan talep edebileceği- Likit olmayan alacak nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Zorunlu trafik sigortacısının kendi akidine karşı açmış olduğu rücuen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında sigortacının merkez veya şubesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olup olmadığı, yetkili mahkemenin tespitinde Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlıkta; zarar gören hak sahiplerine ödemede bulunan zorunlu trafik sigortacısının, kendi akidi olan sigortalıya karşı rücu davası açabileceği, içe rücu davalarında yetkili mahkemenin hangi yer mahkemesi olacağı, Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi kapsamında düzenlenmiş olmadığı, içe rücu davasında yetkili mahkeme anılan hükümlere göre değil, seçimlik yetki olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun genel yetki kuralları çerçevesinde belirleneceği-
Davalılar/2. karşı davacılar ............. ile ....... Gıda Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin açmış olduğu karşı davada mahkemece sigorta şirketinden karşılanan zararın tenzil edildiği dolayısı ile sigorta şirketi tarafından karşılanmayan aşan zararın istenmiş olmasına, davalı/2. karşı davacı ...........'in davacı/karşı davalı taşınmaz malikinin kiracısı ve .......... Gıda Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı olmasına dava açmasında menfaati bulunmasına, davacı tarafın mahkeme tarafından verilen ilk kararı temyiz etmediği, bu bağlamda HMK 172/2-son cümlesi gereğince bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumların ıslahla ortadan kaldırılamayacağı, bu nedenlerle bozma ilamından sonra davacı tarafın ıslah ile avans faizi isteyemeyeceği mahkeme gerekçesinin isabetli olduğu-
Müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı, müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her birinin, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 141 ve 142 inci maddelerine (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 162 ve 163 üncü maddeleri) göre, borcun tamamından sorumlu olduğu, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ıncı maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 167 inci madde) uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu haklarının da mevcut olduğu, müteselsil sorumluluğun kanundan doğan bir sorumluluk türü olduğu, müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zarar görenin zararın tamamını isterse sorumluların tamamından, isterse bir kısmından isteyebileceği-
Sözleşmede işçi hak ve alacakları nedeniyle açıkça yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmiş olup, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümleri tarafları bağlayacağından, davacının asıl işveren olarak ödemiş olduğu miktarın ilgili davalılardan işçiyi çalıştırdıkları dönemle sorumlu olmak kaydıyla rücuen tahsilini talep edebileceğinin kabulü gerektiği-
Asıl işveren olan davacının, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçilerin açmış olduğu davalar sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Dava dışı işçi M. Yaruk’un işçilik alacaklarının tahsili için açtığı dava sonucunda verilen kararın icra takibine konulması sonucu yaptığı ödemeden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin davalıdan tahsiline-
Asıl işveren davacının, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Asıl işveren olan davacı idarenin, alt işveren olan davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu alacak davası sonucu ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-