6100 sayılı HMK'da açık bir hüküm bulunmayan ve İçtihadı Birleştirme Kararı ile yöntemi belirlenmiş bir konuda, yönetmelik hükmüne dayalı olarak, hükümden sonra davanın ele alınması suretiyle ek karar tesis edilmesinin doğru olmadığı-
Uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup kabulün HMK’nın 308. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucuna muvafakat etmesi olduğu- Davayı kabulün HMK'nın 310. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabilecek olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Davadan feragatin karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkün olduğu ve bu itibarla, davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 310'a göre davadan feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği- HMK. mad. 311'de ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğunun belirtildiği- Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, mahkemece, bir karar verilip davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı asil tarafından davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davacının davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için davasından feragat eden davacının Kurum'a yapmış olduğu başvurunun reddi halinde "sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceğinden" feragate rağmen davacının her zaman dava açma hakkı bulunduğu gibi, feragat olsa dahi kurumun re'sen tescil yetkisini bulunduğu-