Davalıya usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalı Güvence Hesabı vekiline .......... tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, .......... tarihli maluliyete ilişkin bilirkişi raporu ve yargılama esnasında alınacak aktüer bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Uyuşmazlık hakem heyeti kararına esas alınan bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmediğinden, hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mahkemece, alınan iki bilirkişi heyet raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile alınan bilirkişi heyet raporu ile çelişki giderilmediği halde, çelişkinin giderilmesi bakımından yeni bir heyet raporu alınmasına dair ara karardan neden rücu edildiği açıklanmadan ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasında mahkemece, bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, iki haftalık beyan süresinin dolması da beklendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafa tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz süresinin dolması beklenilmeksizin alınan yetersiz ve denetime elverişli olmayan rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu- Davalı tarafa bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunması için imkânı tanınarak, davalı taraf itirazlarını sunmuşsa bu itirazlar doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılarak oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerektiği-
Olayda bilirkişi ek raporu HMK mad. 280 uyarınca taraflara tebliğ edilmediği gibi, davalı vekilince ek rapora karşı beyanda bulunmak üzere süre talep edildiği halde, HMK mad. 281'e aykırı olarak talebin reddine karar verildiği, ek raporu usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek iki haftalık beyan süresinin dolması beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
HMK mad. 280 uyarınca bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, HMK mad. 281 uyarınca da taraf beyanlarının sunulması için 2 haftalık süre verilmesi gerektiğinden, mahkemenin, emredici bu kanun hükmüne uyulmadan davalı tarafın mazeret dilekçesi verdiği duruşmada rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu mahkemece davalılar vekiline tebliğ edilmiş ise de, davalıların rapora itiraz etme veya beyanda bulunma süresi dolmadan Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı-
Hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği, bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsadığı, bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiği, somut olayda bilirkişi raporunun davalıya tebliği gerekirken tebliğ edilmeden hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak karar verildiği- Yeminin konusunun, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardan oluştuğu, bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılacağı, somut olayda davalı taraf, süresinde verdiği cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olmasına rağmen herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin bu teklifin yerine getirilmemesinin hatalı olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor