Araç tamirini konu alan eser sözleşmesinin ayıplı ifası sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemi-
Mesleki veya ticari amaçla hareket etmeyen kişilerle vekalet verdikleri avukat arasında doğan uyuşmazlığa tüketici mahkemesinde bakılacağı-
Davacıların trafik kazası sonucu hukuken yapılması gereken takip ve işleri yürütmek üzere vekil kıldığı davalı avukata karşı, sebep olduğunu iddia ettikleri zararın tazmini yönünde açılan davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu- Avukatın verdiği hizmette tüketici hukuku anlamında sağlayıcı sıfatını haiz olduğu, avukatın sunduğu hizmet, müvekkilinin tüketici sıfatını taşıması ve bu suretle vekâlete ilişkin hukuki münasebetin tüketici işlemi vasfında olması durumunda, taraflar arasında doğan ihtilafların da tüketici mahkemelerinde (miktar sınırına göre tüketici hakem heyetlerinde) çözümleneceği- "Avukatlık sözleşmelerinin 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği, avukatın satıcı/sağlayıcı olarak değerlendirilmesinin avukatlık mesleğinin vasfına uygun olmayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Müvekkilin tüketici sıfatını taşıması halinde, avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan davanın tüketici mahkemelerinde görüleceği-
Somut olayda, davalı konut yapı kooperatifi olup tüketici vasfının olmadığı- Keza davacı emlak komisyoncusu ise de, kooperatif tüketici olmadığından taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı TKHK kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemelerin görevli olduğu- Öte yandan simsarlık sözleşmesi ilişkilerinin tüketici yasası kapsamına alınması, taraflardan birinin tüketici olmadığı davanın tüketici mahkemesinde görülmesi sonucunu doğurmayacağı-
4077 sayılı Yasa ile bir mal ve hizmeti özel amaçlarla satın alarak onu günlük yaşamda tüketen kişinin (tüketicinin) korunmasının amaçlandığı- Tüketici 4077 sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvurduğunda, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde çözümleneceği- Tacirin, ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerinde; tüketiciler için düzenlenen yasa hükümlerinin uygulanmayacağı- Somut olayda, davacıya ait aracın araç kiralama sözleşmesi ile davalılara kiralandığı, düzenlenen kasko sigorta poliçesinde aracın kullanım tarzının 'rent a car' olduğunun düzenlendiği- Davacı tüzel kişi tacir olup, davaya konu aracın özel tüketim kapsamında olmadığı gözetildiğinde, davacı; yukarıda anlatılanlar karşısında “tüketici” olmadığından ticari nitelik taşıyan uyuşmazlığın, tüketici mahkemesinde incelenip karara bağlanmasının olanaklı olmadığı-
Mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için; satıcı/sağlayıcı kişinin "ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerektiğinden, yargı yeri olarak asliye hukuk mahkemesinin belirlenmesi gerektiği-
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu- Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını engellemeyeceği-
Davanın tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, bu tür davaların Tüketici Mahkemelerinde görüleceğinden davanın ticari dava olarak kabulünün mümkün olmadığı- Bir tarafın tüketici olduğu davaların ticari dava sayılamayacağından dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına girmeyeceği; bu nedenle ilk derece mahkemesinin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu-