Mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için; satıcı/sağlayıcı kişinin "ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerektiğinden, yargı yeri olarak asliye hukuk mahkemesinin belirlenmesi gerektiği-
Davanın tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, bu tür davaların Tüketici Mahkemelerinde görüleceğinden davanın ticari dava olarak kabulünün mümkün olmadığı- Bir tarafın tüketici olduğu davaların ticari dava sayılamayacağından dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına girmeyeceği; bu nedenle ilk derece mahkemesinin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu-
Hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu-
Ölenin yakınlarının açtığı, Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile anlaşmalı olan kurumun evde bakım hizmetini yerine getirmemesi ve sonrasında gerçekleşen olaylar sonucu vefat etmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davada; Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile özel evde bakım hizmetleri şirketi için Tüketici Mahkemesinde dava açılmasının hukuka aykırı olduğu- Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yönünden davanın idari dava olduğunun ve idare mahkemelerinde görülmesinin kabulü gerektiği-
Hamili tüketici olan bireysel kredi kartı dolayısıyla, talep edilen alacak nedeniyle açılan davalar, "ticari dava" olarak kabul edilmeyeceğinden, bu davalarda arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve bir dava şartı olmadığı-
Alışveriş için gidilen markette otomatik kapının kapanması sonucu bacağın kırılması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın karşılanması istemiyle açılan davada "tüketici mahkemesinin" görevli olduğu-
Davalı banka "davacının banka nezdindeki maaş hesabından davacının kredi kartından kaynaklanan borcunu mahsup ederken davacının imzaladığı sözleşmedeki rehin/mahsup haklarına dayandığını" belirttiğinden, mahkemece davalının bu savunması üzerine durulmadan, davalı bankanın sözleşme kapsamında haksız davranışının nasıl saptandığı, sözleşmelerin ilgili maddeleri de belirtilmek suretiyle açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, davalı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişiye inceleme yaptırıp, davacının davalı bankaya kredi kartı borcu bulunup bulunmadığı ve davalı bankanın yaptığı kesintilerin bu borcun tahsilini sağlayacak miktarda olup olmadığı ve sözleşmeyle davacının davalı bankaya hesap üzerinde böyle bir tasarruf hakkı verip vermediğini saptaması gerektiği-
Tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu-
Sosyal Hizmetler Kurumu aracılığıyla evlat edinilmiş çocuğun, eğitim görmesi adına verildiği kolejde özel durumu üzerinde durulmadan okuldan atılması sonucu açılan maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkin davada, davacıların bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu gözetildiğinde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu-