Tüketici kredisinden (ve banka kredi kartı kullanımından) kaynaklanan itirazın iptali davalarına tüketici mahkemesinde bakılacağı–
Verildiği çekişmesiz bulunan çek bedelinin kısmen tahsiline ilişkin davacı taraftan sadır olan bu açıklama karşısında, Yerel Mahkemenin kabulünün tersine, somut olayda, davalı tarafın, borcun bir kısmının nakden, kalan kısmının da çek verilmek suretiyle ödendiğini savunmuş olduğunun, dolayısıyla ödeme defini kanıtlama yükümlülüğünün davalıya ait bulunduğunun kabulüne usulen olanak bulunmayacağı-
İtirazın iptali davası sonucunda mahkemece BK. 104/son’a (şimdi; TBK. mad. 121/3) aykırılık teşkil edecek şekilde «faize faiz yürütülmesine imkân verecek şekilde» karar verilemeyeceği–
İcra inkâr tazminatının amacı ve hukuki niteliği (Bu tazminatın, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz edip onu durduran ve alacaklının alacağına kavuşmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu)–
BK. 486 uyarınca adi kefilin sorumluluğunun «akitten sonra borçlunun iflas etmiş» veya «borçlu hakkında yapılmış takiplerin alacaklının kusuru olmaksızın sonuçsuz kalmış» veya «borçluya karşı Türkiye’de imkansız hale gelmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: TBK.'nun 585. maddesinde ise, eski kanunda sayılanların yanında 'borçluya konkordato mehli verilmiş olması' hali de eklenmiştir.)
Mahkemece hüküm oy çokluğu ile verilmiş ve muhalif üyenin kısa kararda muhalefet şerhini (karşı oy yazısını) yazıp imzaladıktan sonra gerekçeli karar yazılmadan vefat etmiş olması halinde, ölen hakimin yerine gelen yani hakimin kısa karara uygun biçimde gerekçeki karar yazması gerekeceği–
Kaçak su kullanım bedelinin tahsili için -BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından- yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasının genel mahkemelerde görülemeyeceği–
Ceza mahkemesince verilen beraat kararının «kusur ve derecesi», «zarar tutarı», «temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği», «illiyet» gibi konularda hukuk hakimini bağlamayacağı, buna karşın ceza mahkemesinin tesbit ettiği maddi olaylarla ve özellikle fiilin hukukuna aykırılığı konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olduğu (BK. 53; şimdi; TBK. mad. 74)–