Fer'i müdahiller lehine veya aleyhine hüküm kurulmaksızın davanın sonuca bağlanması gerektiği- Ecrimisil hesabı bakımından ise davacıların veraset ilamında belirtilen pay oranları esas alınarak hesaplanacak ecrimisil miktarının davacılar lehine hükmedilmesi gerektiği-
Rücûan tazminat istemine ilişkin davada; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “ihbar” kurumunun düzenlendiği 61. maddesinde, taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği, 62. maddesinde, dava kendisine ihbar edilen kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabileceği- 65. maddede, bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabileceği, asli müdahale davası ile asıl yargılamanın birlikte yürütüleceği ve karara bağlanacağı açıklanmış, 66. maddede, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 67. maddede, müdahale isteminde bulunan üçüncü kişinin, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvuracağı, müdahale dilekçesinin, davanın taraflarına tebliğ edileceği, mahkemenin, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet edeceği, gelmeseler dahi müdahale istemi hakkında karar vereceği, 68. maddede, müdahale isteminin kabulü durumunda müdahilin, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebileceği, müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma araçlarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği, mahkemece, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemlerin müdahile de tebliğ edileceği, 69. maddede, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği- fer’î müdahil olarak davada yer alan kimsenin, yanında katıldığı taraf haksız çıkarsa, yalnızca fer’î müdahale giderinden sorumlu tutulacağı, aksi durumda bu giderlerin diğer tarafa yükletileceği, ancak, hüküm üçüncü kişinin katıldığı taraf yararına verilmiş olsa bile, lehine hükmolunan tarafın hâl ve davranışı, üçüncü kişinin davaya katılmasını gerektirmişse, müdahale giderinin tamamı veya bir kısmının, lehine hüküm verilen tarafa yükletilebileceği- Meslekte kazanma gücü kayıp oranına işveren itirazının söz konusu bulunduğu durumlarda sigortalının fer’î müdahil olarak davada yer alması mümkün ise de bunun yöntemi değinilen maddelerde açıklanmış olup başvuru (istem) olmaksızın mahkemece kendiliğinden fer’î müdahillik kararı verilemeyeceği
Ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, sorumluların biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer sorumluya ilişkin olarak dahili dava yolu ile dava açılamayacağı, diğer sorumlu hakkında hüküm kurulamayacağı- Fer'i müdahilin tek başına kararı temyiz etme hakkının olmadığı-
Husumetin tuzel kisiliğe haiz orman genel mudurlugune yoneltilmesi gerekirken, tebligin orman ve su isleri bakanligi vekiline gonderilmesinin isabetli olmadigi, bu davalinin gosterecegi deliller degerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazili sekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykiri oldugu- "Hizmet tespit davasi"nin SGK'ya re'sen ihbar edilecegi; ihbar uzerine davaya fer'i mudahil olarak katilan SGK'nin tek basina kanun yoluna basvurabilecegi-
Adı geçen belediyennin davacı yanında müdahil olarak davaya katılmak istediğine dair dilekçesindeki talebi 6100 sayılı HMK'nın 66. maddesinde düzenlenen fer'i müdahale niteliğinde olup, mahkemece bu talebin asli müdahale olarak nitelendirilmesi doğru olmadığı gibi aynı Kanunun 69/1 maddesine göre müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği kuralı gözetilmeksizin davanın tarafı olmayan fer'i müdahil sıfatını haiz olan adı geçen belediye hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak (5) yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı- Hak düşürücü süre uygulamasında, hizmetin ara vermeksizin kesintisiz gerçekleştiği durumlarda, çalışmanın sona erdiği (işten çıkış yapıldığı) yılın sonuna karşılık gelen 31 Aralık gününden başlayarak (5) yıllık sürenin hesaplanması gerektiği- Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği- Üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği-
Hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, HMK'nun 448. maddesi kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı-
Bozma ilamının, direnme kararının ve davalının temyiz dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca müdahile, yöntemince tebliği ile tebliğe ilişkin tebligat parçasının evraka eklenmesi ve açıklanan eksikler giderildikten ve dizi pusulasının bağlandıktan sonra temyiz incelemesi için gönderilmesi gerektiği-
Mirasın en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddedilmesi durumunda; terekenin re’sen tasfiyesi gerekip, mirasçıların ve terekeye atanan temsilcinin davada taraf olamayacağı; mahkemece davacıya yetki verilerek sulh hukuk mahkemesine başvurmasının sağlanması, davanın sulh hukuk mahkemesince terekeye atanacak tasfiye memuru huzuruyla görülmesi gerektiği- Müdahale talebinde bulunanın, müstakil hak talebinde bulunmadığı, müdahil olarak davalı yanında yer almak istediği ve davanın reddini savunduğundan; talepleri davaya fer'i müdahale niteliğinde olup, yalnızca başvurma harcı yatırması gerektiğinden kendisine davaya konu taşınmazın değeri üzerinden nispi harç yatırmak üzere süre verilmesi gerektiği-
Davacıların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereklerin tam olarak yerine getirmediği ve inşaatın eksik bırakıldığının daha önce kesinleşen mahkeme kararlarıyla belirlendiğinden, kendi edimini yerine getirmeyen yüklenicinin tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağı, ancak yaptığı imalatın bedelini isteyebileceği- Yanında feri müdahil olunan davalı hükmü temyiz etmediğinden, hakkında hüküm kurulmayan fer’i müdahillerin tek başına kararı temyiz etme yetkisinin bulunmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor