Yabancı para üzerinden düzenlenmiş bir bononun takip konusu yapılırken, Türk parasına çevrilmişse, alacaklının bu takipte “vade tarihinden takip tarihine kadar, yabancı para alacağı için devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi“ ve takip tarihinden sonra ise, tahsil tarihine kadar “ticari işlerde uygulanan avans faizi üzerinden” faiz isteyebileceği-
Bononun vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde açılan bu davada davacı, senedi keşideci olarak imzalamış olan davalılara karşı TTK.’ nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvuru hakkına sahip olup, davalı keşidecilerin genel hükümler çerçevesinde sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Takip dayanağı bononun 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra alacaklı tarafından genel haciz yoluyla takibe konulmuş olması ve borçlu tarafından yasal süresi içinde icra dairesine zamanaşımı itirazında bulunulması üzerine, icra mahkemesince "alacaklının itirazın kesin olarak kaldırılması isteminin reddine” (İİK. m. 68) karar verilmesi gerekeceği-
“Beyaz ciro” ile senetteki hakkı ele geçirmiş olan alacaklının “yetkili hamil” olarak takip yapmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Bonoda “alacaklı” (lehtar) ve “borçlu” (keşideci) sıfatlarının birleşemeyeceği, başka bir deyişle, keşidecinin kendi lehine bono düzenleyemeyeceği-
Takip konusu bononun tanzim ve vade tarihlerinde herhangi bir tahrifat tesbit edilememesi ve senedin bu kısımlarının anlaşmaya aykırı olarak doldurulmuş olduğunun borçlu tarafından yazılı belge ile ispat edilememesi halinde borçlunun itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tanzim tarihinin, vadeden sonraki bir tarihi kapsaması halinde, senedin «bono» sayılamayacağı-
Bir bononun boş olarak verilmesinin mümkün olduğu gibi, senedi boş olarak alan bir kimsenin bu senedi aynen bir başkasına bu şekilde devredebileceği, devralan kişinin de lehdar hanesine kendi adına yazarak takip ve tahsile girişilebileceği (ancak, senedi boş olarak devir alan kimsenin «senedin karşılıksız olduğunu bildiği halde, senedi devraldığının» keşideci-borçlu tarafından isbat edilmesi halinde, senedin iptali gerekeceği)–
Zamanaşımına uğramış bononun "adi senet" sayılmayacağı gibi, aralarında temel ilişki bulunmayan hamil yönünden "yazılı delil başlangıcı" da teşkil etmeyeceği; davacı/alacaklının üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya müracaat edebileceği-
Rakamla yazılan «alacak miktarında» tahrifat (değişiklik) yapılmış olması halinde, yazı ile yazılan vâde tarihine itibar edilemeyeceği—