Satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu-
Satılanın tamamının alıcının elinden alınması halinde, satış sözleşmesinin kendiliğinden sona ereceği ve alıcının, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birilikte geri verilmesini talep edebileceği-
Davcının aldığı aracın change oto olması nedeniyle aracına el konulduğu, davanın açıldığı tarihte asıl davanın davacısı tarafından ödenmiş bir bedel bulunmadığından henüz zararı doğmadığı bu nedenle, birleşen dava yönünden davacının doğmuş bir tazminat hakkı bulunmadığından tazminat davasının reddi gerektiği- Birleşen davanın davalısı aleyhinde açılan alacak davası nedeniyle asıl davaya konu aracı başkası aracılığıyla ...'dan aldığını ve bedelini ödediğini, aldığı aracı, birleşen davanın davacısı .... aracılığıyla sattığını ve bu satış sonrası tahsil ettiği bedeli geri ödemek zorunda kalabileceğini ileri sürerek, alacak davası ikame ettiği, ne var ki, davanın açıldığı tarih olan 31.05.2011 tarihi itibariyle davacı ...'nın aracı sattığını beyan ettiği, kişilerden tahsil ettiği parayı henüz iade etmediği, bir başka deyişle zararı doğmadığı, bu nedenle ... tarafından açılan sayılı davanın davalı ... yönünden de reddi gerekirken yazılı şekilde kabulünün hatalı olduğu-
Mülkiyet ihale ile alıcıya geçtiğinden, bu andan itibaren mal fiilen teslim edilmemiş olsa da, mal teslim edilinceye kadar malın kıymetinin çoğalması ile semerelerinden yararlanan alıcının telef olması ile zararlı sonuçlarına da katlanacağı, alıcının; malın yok olmasına ya da zarar görmesine neden olmuş kişiler hakkında genel mahkemelerde tazminat davası açma hakkı bulunduğu gibi, malın korunmasında, kusuru bulunan icra dairesi görevlileri hakkında da idare aleyhine tazminat davası açma hakkı olduğun, icra müdürlüğünce ihale konusu menkulün mahallinde bulunmadığından tesliminin imkansız hale gelmesi halinde, yükümlü kişiler hakkında genel mahkemelerde dava açılması gerekirken, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-