Çocukların birbirlerinden ayrılmaları onların fikri ve bedeni gelişmelerini olumsuz etkiyecek nitelikte olduğu-
10 yıldır anne yanında bulunan 14 yaşındaki çocuğun alıştığı ortamdan uzaklaşmasını gerektirecek ciddi ve haklı bir sebebin bulunmamasına göre davanın reddi gerekeceği–
Velayetle ilgili kararların teknik anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, değişen şartlar karşısında tadil edilmesinin, düzenleme yapılmamışsa yeniden hüküm oluşturulmasının her an için imkan dahilinde olduğu–
Velayet düzenlenirken; analık, babalık duygularından önce küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerinin dikkate alınması gerekeceği–
Velayet düzenlenmesi yapılırken, idrak çağındaki çocuğun da dinlenilmesinin zorunlu olacağı–
«Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme» hükmü de gözetilerek velayet davasının çocuğu kaçırdığı iddia olunan anneye yöneltilmesi ve duruşma gününün anneye tebliğ ettirilmesi gerekeceği–
Yabancı mahkemenin kararının velayete ilişkin bölümünün tedbir niteliğinde olduğu, değiştirilmesinin, kararı veren yabancı mahkemenin iznine bağlı olduğu–
Davalının velayet hakkını en iyi şekilde kullandığı anlaşıldığından diğer olgular velayetin değiştirilmesine yeterli olmadığı dikkate alınmadan velayetin, babadan alınmasının hatalı olacağı-