Velayetin değiştirilmesi istemli davada, davalının çalışması nedeniyle velayet görevini ihmal ettiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı, sosyal inceleme raporuna göre ise çocuğun babaya verilmesi halinde mevcut düzeninin değişeceği ve çocuğun bu durumdan olumsuz olarak etkileneceği belirtildiğine göre; velayet düzenlemesinde çocuğun üstün yararı, annesinin velayeti altında kalmaya devam etmesi olup, buna göre davanın reddi gerekeceği-
Çocuğun velayeti hakkında karar verilirken, ana babanın yararları, ahlaki değerleri, sosyal konumları gibi durumların çocuğun üstün yararını etkilemedikçe göz önünde tutulacağı-
Velayeti anneye verilen 15 yaşındaki idrak çağında olan çocuk dinlenilmeksizin velayetin düzenlenmesinin ve kadının iştirak nafakalarının daha sonraki yıllarda kendiliğinden arttırılması yönünde bir talebi bulunmadığı halde, mahkemece ÜFE oranında artırımına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Velayet düzenlenirken; analık, babalık duygularından önce küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerinin dikkate alınması gerekeceği–
Durumun değişmesi halinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekeceği–
«Velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalktığından bahisle velayetin iadesi» niteliğindeki istek ile ilgili davada, delillerin bu çerçevede değerlendirilip hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği–
Annenin velayet görevini uzunca bir süre ifa etmemiş olması halinde velayetin değiştirilmesi davasının kabulü gerekeceği–
Velayeti değiştirmesi istenen küçüğün, Avrupa sözleşmesi uyarınca Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde dinlendikten sonra, yasada öngörüldüğü biçimde uzman görüşü alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkin davanın adli ara vermede de görüleceği–
Alman makamlarınca Türk Mahkemesine haber vermeden, önceden yapılan velayet düzenlenmesini yok sayarak, küçüklerin velayetini anneye vermesinin sözleşmeye uygun bir davranış olarak kabul edilemeyeceği–