Vefa sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal-tescil isteğine ilişkin davada, taksitlerden ikisini ödeyemeyen borçlunun elinden, davaya konu 6 adet taşınmazın alınması hakkaniyet ve iyi niyet kurallarına uygun mudur?
Muris muvazaasına dayalı miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, dinlenen davacı tanıkları "mirasbırakanın ilk eşinden olma çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir" somut bir bilgi ortaya koymamış, aksine "dairelerden bir kısmını satarak erkek evlatlarına da ev yaptırdığını" bildirmiş, davalı tanıkları ise; "davalının çekişme konusu bağımsız bölümü bedeli ile satın aldığını, bedelin bir kısmını peşin, bir kısmını taksitler halinde ödediğini" bildirmiş olduklarından, mirasbırakanın temliki mal kaçırma amacıyla yaptığı iddiasının kanıtlanmamış olduğu-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunun mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Mirasbırakanın temlik tarihinden önce ve sonra bir çok taşınmazını elden çıkardığı, özellikle dinlenen tanık beyanlarından temliklerin gerçek satış olduğu sonucuna varılmakta olup, bunun aksinin davacılar tarafından usulünce kanıtlanamadığı, bu nedenle davanın reddinin gerektiği- Kişilik ölümle sona erdiğinden ölen davacı adına tescil kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26.'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği, bu kapsamda, HMK mad. 190 ile TMK mad. 6 uyarınca herkesin iddiasını ispatla mükellef olduğu- Salt bedeller arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın delili olamayacağı-
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle "nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü" olduğu; söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemekte olduğu; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği- Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin, taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değer olduğu gözetilmeden fazla harca hükmedilmesi doğru olmadığı-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26.'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği, bu kapsamda, HMK mad. 190 ile TMK mad. 6 uyarınca herkesin iddiasını ispatla mükellef olduğu-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği- Tanık deliline dayanan davacılar vekili celsede tanık bildirmeyip mevcut delillere dayandıklarını beyan etmiş ise de, dosyadaki delillerle de temlikin muvazaalı olarak mal kaçırma kastı ile yapıldığı iddiası usulen kanıtlanamadığı-