Duruşmada ıslah için kendisine verilen iki haftalık süre içinde davacı ıslah dilekçesi ile talep miktarını arttırmış olup mahkemece, "HMK m. 181'de öngörülen bir haftalık süre içerisinde ıslah dilekçesi sunulmadığı" gerekçesiyle ıslahın geçersiz kabul edilmesinin hatalı olduğu- HMK m. 181'de öngörülen kesin sürenin duruşmada tutanağa geçirilmek suretiyle yapılan ıslah işleminin tamamlanması için verilmesi gereken bir süre olduğu- Davacı vekili, duruşmada alınan beyanında sözlü olarak ıslah işlemi yapmamış, sadece ıslah işlemini yapmak için süre talep etmiş olduğundan davacının HMK m. 181'deki bir hafta içinde ıslah dilekçesini sunmasına gerek bulunmadığı- Mahkeme kararında yazılı olan süreye riayet eden tarafın hak kaybına uğramaması gerektiği-
Anayasa Mahkemesi kanun yolu süresinin hatalı gösterildiği durumlarda; temyiz istemini süre yönünden reddeden uygulamanın öngörülebilirlik sınırları içinde olduğunun kabul edilemeyeceğini, mahkeme kararında gösterilen süre içinde temyiz yoluna başvurulduğu dikkate alınmadan temyiz talebini süre yönünden reddeden kararın mahkemeye erişim hakkının özünü zedelediğini ve Anayasanın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğini kabul etmek gerektiği- Hâkimin uyuşmazlıkta uygulanacak kanun hükmünü tespit ederek resen uygulama ve bu çerçevede kanun yolu süresini de taraflara doğru gösterme yükümlülüğünün kamu düzenine ilişkin olduğu- Mahkemece hatalı şekilde kanun yolu süresinin yanlış gösterilmesi nedeniyle kanunda belirtilen süre içerisinde kanun yollarına başvurma hakkının kullanılamaması lehine olan taraf için usule ilişkin kazanılmış bir hakkın doğduğunun kabul edilemeyeceği, zira usule ait kazanılmış hak esasının bir istisnası olarak kamu düzeni ile ilgili konularda da usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği-
Hukukumuzda tanıkların taraflarca hazır edilmesini zorunlu kılan bir kural bulunmadığı- Hâkimin olaylara, adalet hizmetine çözüm odaklı yaklaşması, şekilci olmaması gerektiği- Keşif harç ve avansının kısa süreli farkla tamamlanmış olmasından dolayı keşiften vazgeçilmiş sayılması ve bu gerekçe ile davanın reddi kararı verilmesinin yerinde görülmediği-
Usule uygun olmayan ihtarla harç tamamlatılmasına karar verilmesinin hatalı olduğundan davanın eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Mahkemece davacılar vekiline verilen süre, yapılması gereken iş için yeterli ve makul bir süre olmadığı kaldı ki Mahkemece dava dilekçesinde yer alan davalılar, tespit malikleri ile karşılaştırılarak resen davaya dahil edilerek davalı haline getirileceği dikkate alınmalı dava dilekçesinde yer alan davalılar adına ve elbirliği mülkiyeti şeklindeki tespitlerde, bir kısım tespit maliklerine tespit edilen taşınmazların davalı hale getirilmesi, bunların dışındakilerin davalı olamayacağı dikkate alınmalı, dava konusu olmayanların tutanak asılları başka dosyada davalı değilse olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere ilgili merciye gönderilmeli, dava konusu olduğu belirlenen taşınmazların tutanak asıllarından eksik olanlar varsa bunlar, davalı olanlar varsa dava dosyaları, mahkeme kararı ile kesinleşenler varsa bu dosyalar getirtilerek tutanakların henüz kesinleşmediği tapu kaydına şerh verilmeli, derdest dosyaların birleştirilmesi gerektiği üzerinde durulmalı, kesinleşen dosyalar varsa bu dosyalarda taraf olanların da davaya dahil edilmeleri sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı, tarafların gösterecekleri tüm deliller toplanmalı, mahallinde keşif yapılarak davacı tarafın ve varsa davalıların dayandıkları kayıtlar usulen uygulanıp kapsamları belirlenmeli, bundan sonra dava konusu tüm parseller hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekir.
Davacı yana keşif delili masrafını yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, avansın yatırılmadığı, davacının bu delilden vazgeçmiş sayıldığı, dosyada mevcut delillere göre, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı-
Mahkemece bilirkişi ücretinin yatırılması hakkında oluşturulan ara kararın ve kesin sürenin mazeret dilekçesi kabul edilen davalı alacaklı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, belirlenen kesin sürenin sonuçları hakkında tarafların uyarılması, ihtarata rağmen kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde HMK'nin 324. maddesi gereğince işlem yapılması aksi takdirde işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesi kararı tebliğ edilmeden önce davacı vekili tarafından kararın UYAP ortamından alınarak ilamlı icra takibine başlanmış olması halinde dahi, icra takip tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilip edilemeyeceği- Hak düşürücü nitelikte olan istinaf yoluna başvuru süresinin başlangıcının, istisnasız olarak, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlayacağı-
İtiraz Hakem Heyetince verilen ara karar ile başvuranın 5 günlük kesin süre içinde ........... TL bilirkişi ücreti yatırması, ücretin yatırıldığına dair dekontun naip hakeme gönderilmesi, sistem hata vermediği takdirde taraflara tebligatın yapılmış sayılmasına, verilen süre içinde ücretin yatırılmaması halinde mevcut delillere göre karar verileceği hususunun davacı tarafa ihtar edildiği yönünde karar verildiği, ancak söz konusu ihtarın davacıya ihtar edilip edilmediği dosya kapsamından anlaşılamamakla birlikte yapılan ihtarın da usulüne uygun olmadığının anlaşıldığı, İtiraz Hakem Heyeti tarafından başvurana gerekli bilirkişi ücretini yatırması için usulüne uygun ihtarda bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde önalım bedelinin davacı tarafından depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin depo edilmesi gereken önalım bedeli açıkça belirtilmeden ve kesin sürede önalım bedelinin depo edilmemesinin sonuçları açıklanmadan kesin süreye ilişkin ara kararının usule uygun olmadığı- Davacı tarafa usulüne uygun şekilde süre verilerek önalım bedelinin depo edilmesi halinde yargılamaya devam edilmesi ve işin esasına yönelik kararın verilmesinin gerekli olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor