Takibe konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemli davada, kısa kararda, “davanın kabulüne” denilmiş, gerekçeli kararda ise “... asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine” denilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında ve davacı lehine verilen tazminatın miktarının belirlenmesinde dava değeri ve asıl alacak mikta rı konusunda çelişki yaratılamayacağı-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olmaması hususu kamu düzeniyle ilgili olup, gözetilmesi yasayla hakime yükletilmiş bir ödev olup, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhimle aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılmasının zorunlu olduğu; gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı-
HMK.nın 298/2.maddesi hükmüne göre gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağından mahkemece önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırılmak kaydıyla yeni bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
Gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı, buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekeceği-