Tasarrufun iptali davasında İİK. m. 281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının tapu kaydına işlenmesinden ve dava sırasında taşınmazın dördüncü kişiye satılmasından sonra, borçlu vekilinin talebi ile icra dairesince İİK m. 106 ve 110 gereğince haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, bu aşamada, taşınmaz, dördüncü kişiye ait olduğundan, bu taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilmesinin mümkün olmadığı, dördüncü kişi, tasarrufun iptali davasına dahil edilip hakkında bir hüküm kurulmadığından, taşınmaz üzerine haciz konulması şartlarının gerçekleşmediği- "Tasarrufun iptali davasında ihtiyati tedbir niteliğinde olan İİK. m. 281/2. uyarınca ihtiyati haciz kararı konulduğu, ihtiyati haciz kararının verildiği aşamada kesin haciz isteme hakkı doğmadığından, İİK. m. 106 ve 110. maddelerinin uygulanma yerinin bulunmadığı, icra müdürünün 'ihtiyati haczin kaldırılmasına' ilişkin kararının yok hükmünde olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen tedbir niteliğindeki ihtiyati haczin mahkemece kaldırılmadıkça dava sonuna kadar geçerliliğini koruyacağı, ihtiyati haciz baştan itibaren geçerli olduğu, sonraki şerhin bu durumun teyidi olduğu, ihtiyati haciz borçlunun satın alınmasından sonra değil öncesinde var olduğundan kaldırılması talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
"Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar." hükmüne aykırılık teşkil etmekte ise de; 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesinde belirtilen görevi kötüye kullanma suçunun oluşması için, görevin gereklerine aykırı davranış yanında objektif cezalandırma şartı olan ''kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması" ya da "kişilere haksız bir menfaat sağlanması" şartlarından birinin de bulunması gerektiği ancak somut olayda son hacizden önce 04.08.2014 tarihli haciz tutanağında zaten mahallinde bulunmadığı belirtilen taş kırma makinesinin bulunmadığının belirlendiği, aynı tarihli haciz tutanağında katılanın alacağına yeter miktarda borçluya ait ... plakalı aracın haczedildiği gibi 15.10.2015 tarihli haciz tutanağında da daha önce haczedilen iki adet iş makinesinin halen yerinde olduğu ve değerinin 50.000 TL olduğunun anlaşılması karşısında belirtilen koşullardan hiçbirinin gerçekleşmediği gibi sanığın suç işleme kastı ile hareket ettiğine dair yeterli delil de bulunmadığı-
İlk derece mahkemesince, yetkisizlik kararı ile birlikte yasal süre içerisinde müracaat halinde, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olarak yetkisizlik kararı verilmesine rağmen, haciz işlemi yapan İstanbul Anadolu...... İcra Müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinin İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gözden kaçırılarak, karar kesinleştiğinde veya kanun yoluna başvurulmuş ise ret kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkemelerine başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ve tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan talebin şikayet başvurusu olduğu değerlendirilerek yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı- Hacizle ilgili şikayetlerin, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenmesi gerektiği-
Davanın mülkiyeti davacıya ait olan dikey işleme tezgahına yönelik davacı tarafça açılan muarazanın giderilmesi davasında verilen ihtiyati tedbir nedeniyle, davacının dikey işleme tezgahın teslimine kadar olan sürede istifadeden yoksun kalmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu- Somut uyuşmazlığın açıklanan niteliği gereğince, davanın 818 sayılı BK hükümlerine tabi olup, mahkemece anılan yasa hükümleri çerçevesinde zamanaşımının geçip geçmediğinin değerlendirilmesinin, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin zamanaşımı itirazının reddedilmesinin doğru olmadığı- Mahkeme ilamının belirtilen sebeplerle bozulması gerektiği- Dairemizin 03.07.2017 tarihli bozma ilamındaki gerekçeyle bozulması sebebiyle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulünün gerektiği -
Haciz işleminin, icra müdürlüğüne talimat yoluyla değil de, doğrudan resmi kuruma haciz müzekkeresi yazılarak yapılmış olması nedeniyle, İİK'nın 79/2. maddesinin son cümlesi uyarınca, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemeye yetkili olduğu cihetle, mahkemece yetkisizlikle birlikte dosyanın yetkili Yatağan İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği- Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK'nun 79. madde hükmünün uygulanamayacağı- Yine, resmi sicile kayıtlı mallara ilişkin haciz işlemi, talimat yoluyla değil de, doğrudan ilgili kuruma müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemede yetkili olacağı-
6100 sayılı HMK'da, HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme bulunmadığı- İstihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği- HMK. mad. 7/1 gereğince, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının mümkün olduğu- İstihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği ve davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği yani hakimin re'sen yetkisizlik kararı veremeyeceği- Hacizle ilgili şikayetlerin, talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, bu husus kesin yetki kuralı olduğundan re'sen uygulanacağı-
İİK'nın 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu, yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddelerinin, bu husustaki yetki ile ilgili istisnaları teşkil ettiği-
Haciz konulacak mallar başka yerde ise, takip yapan icra müdürü haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazacağı- Talimat icra dairesinin görevinin, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmek olduğu- Haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa, bu iddia ile ilgili İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair kararın, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verileceği, bu işlemin İİK.nun 79. maddesi kapsamında olmadığı- Talimat icra dairesinin haczi tamamladıktan ve istihkak iddialarını tutanağa geçirdikten sonra sözü edilen istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyayı asıl icra dairesine göndermesi gerektiği- İcra dairesince haciz isteminin yerine getirilmesi zorunlu olup memurun bu konuda takdir hakkı bulunmadığı-