Haciz işleminin, icra müdürlüğüne talimat yoluyla değil de, doğrudan resmi kuruma haciz müzekkeresi yazılarak yapılmış olması nedeniyle, İİK'nın 79/2. maddesinin son cümlesi uyarınca, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemeye yetkili olduğu cihetle, mahkemece yetkisizlikle birlikte dosyanın yetkili Yatağan İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği- Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK'nun 79. madde hükmünün uygulanamayacağı- Yine, resmi sicile kayıtlı mallara ilişkin haciz işlemi, talimat yoluyla değil de, doğrudan ilgili kuruma müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemede yetkili olacağı-
6100 sayılı HMK'da, HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme bulunmadığı- İstihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği- HMK. mad. 7/1 gereğince, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının mümkün olduğu- İstihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği ve davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği yani hakimin re'sen yetkisizlik kararı veremeyeceği- Hacizle ilgili şikayetlerin, talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, bu husus kesin yetki kuralı olduğundan re'sen uygulanacağı-
İİK'nın 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu, yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddelerinin, bu husustaki yetki ile ilgili istisnaları teşkil ettiği-
Haciz konulacak mallar başka yerde ise, takip yapan icra müdürü haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazacağı- Talimat icra dairesinin görevinin, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmek olduğu- Haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa, bu iddia ile ilgili İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair kararın, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verileceği, bu işlemin İİK.nun 79. maddesi kapsamında olmadığı- Talimat icra dairesinin haczi tamamladıktan ve istihkak iddialarını tutanağa geçirdikten sonra sözü edilen istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyayı asıl icra dairesine göndermesi gerektiği- İcra dairesince haciz isteminin yerine getirilmesi zorunlu olup memurun bu konuda takdir hakkı bulunmadığı-
Talimat haciz yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış olması durumunda, bu hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Takip dosyasına sunulan kira sözleşmesinin taraflarından olan kişinin mirasçısı olduğu kanısıyla .... hakkında takibe girişilmişse de, bu kişinin daha önce vefat etmesi nedeniyle sonra vefat edenin mirasçısı olmadığı, kendisi ve kendisinin ölmesi nedeniyle mirasçıları hakkında takibe girişilmesi veya takibe dahil edilmesi mümkün olmadığı- Takibin başladığı tarihi itibariyle kira sözleşmesinin taraflarından biri olanın da vefat etmiş olması nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilip kendisi hakkında yürütülen takibin kesinleştirilmesi mümkün olmadığından mirasçılarının takibe dahil edilmesinden sonra ödeme emri tebliğ edilip haklarındaki takip kesinleştirilmeden borçlu hakkında haciz işlemi yapılmasının da mümkün olmadığı-
Taşınmaza, farklı dosyalardan, farklı tarihlerde doğrudan haciz konulduğundan, meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairelerinin bağlı olduğu icra hukuk mahkemelerine ait olduğu- Borçlunun eşinin talebi üzerine, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhinin işlenmesinin, borçlunun da hacizlerden haberdar olduğunun kabulü için yeterli olmadığı- Mahkemece, şikayet konusu olan hacizler yönünden dosyalar tefrik edilerek, her bir dosya yönünden yapılacak inceleme ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Talimat icra dairesince, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda gidilen borçlu adresinde alacaklının istihkak iddiasına itirazda bulunduğu görüldüğünden, talimat icra müdürlüğünce, haciz işleminin yapılarak, İİK'nun 97. ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletilmesi gerekirken alacaklının haciz ve muhafaza talebinin reddinin doğru olmadığı-
Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-