Davalı-karşı davacı erkeğe, TMK 429 uyarınca yasal danışman tayin edilmişse de, akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanması halinde erkeğin fiil ehliyetinin ortadan kalkacağı gözetilerek ve dava dosyası içerisinde bulunan sağlık kurulu raporları da dikkate alınıp davalı-karşı davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanması hususunda sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulması ve sonucunun beklenmesi gerektiği-
Kısıtlı adayı hakkında aldırılan Bursa Devlet Hastanesi Başhekimliği'nin sağlık kurulu raporu incelendiğinde; düşünce içeriğinde aktif psikopatoloji bulunmadığı, şahısa vasi tayini gerekli olmadığı belirtilmiş, ancak yasal danışman atanmasının uygun olup olmayacağı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmamış olduğundan kısıtlanması istenilen hakkında TMK'nun 429. madde kapsamında fiil ehliyetinin sınırlandırılarak kendisine yasal danışman atanması gerekip gerekmediği konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dosya kapsamında kısıtlı adayı hakkında ilk aldırılan Hastanesi'nin heyet raporunda "hafif bilişsel bozukluk olduğu ve bu durumun sağlıklı karar verebilmesini etkileyebileceğinin belirtildiği" anlaşılmakla, vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece, belirtilen raporda geçen tespitler, kısıtlı adayının yaşı ve sağlık durumu gözetierek kendiliğinden bu yönde araştırma yapılıp tüm delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre kısıtlı adayına TMK mad. 429 uyarınca, yasal müşavir tayini gerekip gerekmediği hususunda bir karar verilmesi gerektiği-
Hüküm kısmında kısıtlı adayının sevk edildiği İstanbul E.köy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğinin raporu gereğince yasal danışman atandığı belirtilmiş ise de bunun gerekçe olarak kabulünün mümkün olmadığı, hüküm fıkrasında yapılan bu açıklamanın, mahkeme kararında bulunması gereken hususları içermediği-
Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerektiği- Şahsın akli melekelerinin yerinde olduğu ve kısıtlanmasını gerektiren hastalığının olmadığı belirtilerek sadece TMK. mad. 405 bakımından değerlendirme yapılmışsa da, dava dilekçesinde, kısıtlı adayının "malvarlığını kötü yönetmesi" iddiası da bulunduğundan, mahkemece, TMK. mad. 406 uyarınca araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Kısıtlı adayı dinlenmeden TMK'nun 429.maddesine göre yasal danışman atanmasına karar verilmesinin yanlış olduğu- Kısıtlı adayı tarafından yasal danışman atanmasının kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek itiraz edilmiş olup, kısıtlı adayına tebligat yapılmadığı için süresinde olduğu kabul edilen söz konusu dilekçenin kararın temyizi niteliğinde olduğu, anılan karara yanlışlıkla kesinleşme şerhinin verilmesinin sonuca etkili olmadığı-
Türk Medeni Kanunu'nun 429. maddesinde hüküm altına alınan yasal danışmanlıkta fiil ehliyeti sınırlanmakta olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Takibe yapılan itirazın, hak düşürücü süreye tabi olup acele işlerden olduğu, yasal danışmanın tek başına takibe itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurması mümkün değilse de itirazı başlı başına geçersiz hale getirmeyeceği, yasal danışmanın yaptığı bu işleme karşı kendisine yasal danışman atananın muvafakati halinde itirazın geçerli olduğunun kabulü gerekeceği, borçlunun mahkemece verilen kararı temyiz etmesinin de yasal danışmanın işleminin dolaylı olarak onandığı anlamına geleceği-
Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla birlikte, korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye yasal danışman atanabileceği, ancak yasal danışman atanmasının, atanan kişinin vasiyetname düzenlemesine engel olmayacağı-
Kendisine danışman atanan kişinin danışmanın izni ile tek başına dava açabileceği gibi danışmanla birlikte de dava açabileceği ya da açılan davaya danışmanın sonradan icazet verebileceği-