-
“1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe
“Madde 429 - Yürürlükteki Kanunun 379 uncu maddesini karşılamaktadır.
Yürürlükteki maddenin “Mahdut ehliyet” şeklindeki kenar başlığı, Beşinci Ayırımın başlığa uygun olarak “Yasal danışmanlık” biçiminde değiştirilmiştir. Maddedeki “reyi alınmak üzere müşavir” yerine “yasal danışmanı” deyimi kabul edilmiştir.
Maddenin (1) numaralı bendinde “husumet” den söz edilmiş iken usul hukukuna uygunluk sağlamak ve maksadı daha iyi anlatabilmek için “dava açma ve sulh olma” deyimleri kullanılmıştır. (Öte yandan yürürlükteki metnin dört, beş, altı ve yedinci bendlerinde öngörülen hâller, birbirleriyle ilgileri gözönünde tutularak, dördüncü bendde tek bent hâlinde kaleme alınmış, bent sayısı altıya indirilmiştir) - (Not: Bu cümle 1999 Tasarısında çıkarılmıştır)
Maddenin ikinci fıkrası arılaştırılmak ve kısaltılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yapılmamıştır."
-
“1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe
‘Madde 360 - Madde, yürürlükteki Kanunun 379. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin “Mahdut ehliyet” şeklindeki başlığı metne uygun olarak “sınırlı ehliyet ve kanunî danışman” şeklinde değiştirilmiştir. Madde metninde “reyi alınmak üzere müşavir” deyimi yerine “oy danışmanı” deyimi kabul olunmuştur.
Yürürlükteki maddenin 1.bendinde “husumet”den söz edilmiş iken usul hukukuna uygunluk sağlamak ve maksadı daha iyi anlatabilmek için “dâva ve savunma” ibareleri kullanılmıştır. Öte yandan yürürlükteki metnin 4-8.bentlerinde öngörülen haller, birbirleriyle ilgileri göz önünde tutularak, 4 ile 5.bentlerde toplanmış ve bent sayısı altıya indirilmiştir.’:
“III. Sınırlı ehliyet, kanunî danışman
Madde 360 - Kısıtlanması için yeterli sebep bulunma-makla birlikte, kendisinin korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlandırılması gerekli görülen kişiye bir oy danışmanı atanır. Bu danışmanın aşağıdaki işlere katılması zorunludur.
1. Dâva, savunma ve sulh,
2. Taşınmazların alımı, satımı, rehni ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,
3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehni,
4. Hâl ve şartlara göre olağan sınırlar dışında kalan yapı işleri, ödünç verme ve alma, ana parayı çekme, bağışlama,
5. Kambiyo taahhüdü altına girme,
6. Kefil olma.
Aynı şartlar altında bir kimseden, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak üzere, mallarını yönetme yetkisi kaldırılabilir.”
-
“1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe
‘1) Terim ve ifade: Maddenin kenar başlığındaki (mü-şavirlik) terimi yerine, Anayasamızda ve diğer bir çok mevzua-tımızda yer almış bulunan (danışmanlık) terimi konulmuş ve aşağıda (kural değişikliği) kısmında belirtilen gerekçelerle, ifadede bazı değişiklikler yapılmış, terimler Anayasa’ya ve öteki maddelere uygun duruma getirilmiştir.
2) Biçim değişikliği, yoktur.
3) Hüküm değişikliği: Bu maddenin birinci fıkrası ve ona bağlı dokuz bent, kanunî danışmanın bu dokuz işlemde izninin alınması şeklinde olarak bu işlemlere katılmasını öngördüğü halde, maddenin son fıkrası sadece malların yönetimini, yani yönetim danışmanlığını düzenlediğinden, fıkralarda bu noktalar belirtilmek üzere ifade değiştirmeleri yapılmıştır.
Maddenin birinci fıkrasında, Almanca aslına uygun ola-rak yapılan bazı ifade düzeltmelerinden başka değişiklik yoktur.
(1) numaralı bentteki (husumet) tâbiri, belirli bir davada taraf olma anlamına geldiğinden, yerinde görülmeyerek, bu maddenin ruhuna uygun bir şekilde (dava ve savunma) olarak düzeltilmiştir.
(2) numaralı bentteki (aynî bir hak tesisi) deyimi, anlam bakımından dar görülmüş, Almanca aslında olduğu gibi (başka bir aynî yüküm kurulması) şeklinde değiştirilmiştir. Böylece, meselâ taşınmazların kiraya verilmesindeki (tapuya şerh - Borç-lar Kanunu mad. 255 ve 277) müessesesi de buraya girebilecektir. Bu hususta bütün Türk ve İsviçre doktrini müttefiktir. Halbuki kiranın tapu kütüğüne şerh verilmesiyle bir aynî hak tesis edilmeyip, şahsî bir hak, şerh süresince herkese karşı dermeyan edilebilecek bir kuvvet kazanmaktadır.
3, 4, 5, 6, 7, 9 numaralı bentlerde ifade sadeleştirilmesinden başka bir değişiklik yapılmadığı halde (8) numaralı bentteki (kambiyo taahhütleri altına girme) ibaresinden, sanki yabancı dövizle yapılacak işlemler kastediliyormuş anlamı çıktığından bu ibare değiştirilmiş ve gerçek maksada uygun olarak (ticaret senetleriyle borçlanma) biçimine konulmuştur.
Bütün bu değişikliklere rağmen, maddenin ruhunda kök-lü bir değişiklik meydana gelmemiştir.’:
“B. Kanunî danışmanlık.
Madde 379 - Kısıtlanması için yeter sebep bulunmamakla birlikte kendi çıkarının korunması için eylem yeteneğinden bir kısmının sınırlanması gereken kimseye, aşağıdaki işlerinde ona-mı alınmak üzere, bir danışman atanır:
1- Dava, savunma ve davada uyuşma;
2- Taşınmazların alım-satımı, rehnedilmesi ve taşınmaz-lar üzerinde başka bir aynî yüküm kurulması;
3- Değerli kâğıtlar alım-satımı ve rehnedilmesi;
4- Olağan yönetim işleri sınırını aşan yapılar yaptırılması;
5- Ödünç verme ve alma;
6- Anaparayı alma;
7- Bağışlama;
8- Ticaret senetleriyle borçlanma;
9- Kefil olma.
Böylece korunmağa muhtaç olan kimse, gelirinde serbestçe tasarruf hakkı saklı kalmak üzere, birinci fıkradaki şartlar uyarınca, mallarının yönetimi hakkından da yoksun kılı-nabilir.”