İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli davada; operasyon ve tedavi sonrasında davacının sol göz görme iyileşme durumu, kontrol muayene sonuçları ve ölçüm raporlarının dosya kapsamına getirtilmediği, anılan evraklar değerlendirilmeksizin düzenlenen sürekli iş göremezlik oranı tespitine dair raporlara itibar edilerek eksik araştırma sonucu karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Islah dilekçesi ile talep edilen miktarın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı- Belirsiz alacak davası- Sigorta sözleşmesinden kaynaklı talepler- Davacının zararının belli olduğu tarih-
İş sağlığı ve güvenliği alanındaki ihmaller ile oluşan zarar arasındaki uygun nedensellik bağının kesilmesi durumunda işverenin zararlandırıcı olay nedeniyle sorumluluk halinden kurtulacağı, uygun nedensellik bağının yalnızca mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olduğu durumlarda kesileceği- Ceza davasında kusurun varlığına ilişkin maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı-
İş kazası, meslek hastalığı, haksız fiil kapsamı- Olayın Kuruma ihbarı için süre verilmesi talebinin Kurum tarafından reddedilmesi hâlinde, Kuruma ve işverene karşı iş kazası veya meslek hastalığının tespiti amacıyla dava açmak üzere süre verilerek süresi içerisinde açılacak davayı bekletici mesele yapmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekip gerekmediği- Davacı tarafa iddia olunan olayın SGK'ya ihbarı için süre verilmesi, talebin Kurum tarafından reddedilmesi hâlinde, Kuruma ve işverene karşı iş kazasının tespiti yönünde dava açması için süre verilmesi, dava açıldığı takdirde bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- "Davacının iş ilişkisinden kaynaklı olarak meydana gelen haksız fiil sonucunda beden ve ruh sağlığı ihlâl edildiğinden malûl duruma geldiği, bahsi geçen olayla zarar arasında illiyet bağı bulunduğu, davacının iş ilişkisinin devamı sırasında iş ilişkisinden kaynaklı olarak ve iş sözleşmesinin feshi sürecinde davalılarca gerçekleştirilen eylemlerin bütün olarak kişiliğin korunması hakkını ihlâl eden haksız fiili oluşturduğu ve bu haksız fiil sonucunda davacının malûl olduğu, bu durumda olayın iş kazası veya meslek hastalığı kapsamında değil haksız fiil kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerektiği, eldeki davada maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Tüm deliller toplanmadan hazırlanan ve davacılar vekili tarafından itiraz edilen önceki bilirkişi raporuyla alacakların tam ve kesin olarak belirlenebilir hâle geldiğinin kabul edilemeyeceği- Tazminat alacağının ek bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirli hâle gelmesi karşısında, bu ek rapor doğrultusunda sunulan talep artırım dilekçesine hukuki değer atfedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı- "Davacılar vekilinin itirazlarının karşılanmasını veya ek rapor alınmasını beklemeden aceleci davranıp talep artırım dilekçesiyle talep sonucunu belirlediği anlaşıldığından, artık ek bilirkişi raporunda alacakların daha fazla çıkması üzerine verdiği ikinci talep artırım dilekçesine hukuki değer atfedilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- Müteveffanın hizmet akdiyle çalışan olmayıp kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ceza dosyasında olayın meydana gelmesinde müteveffa sigortalının kusurlu olduğuna dair maddi olgunun tespit edildiği gözetildiğinde, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin büyük çoğunluğunun davacıların murisi tarafından alınması gerektiği, bu nedenle kusur bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşıldığından, A sınıf iş güvenliği uzmanından oluşacak bilirkişi heyetinden olayın oluşuna uygun kusur oranlarının tespiti için yeniden rapor alınması gerektiği-
İş kazası tespiti için olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesinin koşul olduğu ve bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesinin zorunlu olduğu-
Davalı iş yerinde çalışması nedeniyle davacı tarafa yapılmış ve itiraza uğramayan ücret ödemelerini gözeterek hesap yaptırmak, kararın davacı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek; özellikle bu hesap raporunda belirlenen ücret katsayısını aşmamak ve işlemiş devre sonu olarak esas alınan 31.12.2019 tarihinden sonra yürürlüğe giren asgari ücret değişikliklerini rapora yansıtmadan hesap yapılmasına dikkat etmek, sonuca göre tespit edilecek maddi tazminat alacağını dikkate alarak karar verilmesi gerektiği-
Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olduğu; bunların ise olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması ve olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi olduğu-
İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi- Davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın iş kazası olduğunun tespit edilmesi halinde davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel verilmesi ve çıkacak sonuca göre işin esasını incelerek bir karar verilmesi gerektiği-
Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir...
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor