İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine-
Olayın iş kazası olarak kabul edilebilmesi için; olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı kanunun 4.maddesi anlamında sigortalı olması, olayın aynı kanunun 13.maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi gerektiği ve bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesinin zorunlu olduğu-
Kazanın,iş kazası kapsamında olması halinde, davanın yasal dayanağının, 5510 s. Kanunun "Uzun Vadeli Sigorta Kolları Bakımından Üçüncü Kişinin Sorumluluğu" başlıklı 39. maddesi olacağı ve üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edileceği- Mahkemece, kazanın iş kazası niteliğinde olup olmadığı, hak sahiplerine uzun vadeli sigorta kollarından ölüm aylığı ile birlikte iş kazası ölüm geliri bağlanıp bağlanmadığı araştırılmaksızın karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Murisinin ölüm tarihini takip eden aybaşı itibariyle ölüm aylığına hak kazandığının tespitine,-
Çalışanın kendi aletleri ile çalışması veya götürü hizmet sözleşmelerinde ücretin, yapılacak işe göre toptan kararlaştırılması imkan dahilinde bulunduğundan, tarafların belli bir fiyat üzerinden anlaşmaları istisna akdinin varlığını göstermediği gibi, götürü sözleşmelerde, bir süre için hizmet etme borcunun mu, yoksa önceden belirlenmiş bir sonucun meydana getirilmesi borcunun mu yüklenildiğinin şüpheli bulunduğu durumlarda, araştırma yapılarak tarafların amacı, durumu ve yaşam deneyimleri gözetilip hukuki ilişkinin saptanması gerektiği-
5510 sayılı yasanın 55. maddesi uyarınca,".. yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurumun yetkili olduğu, usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı-
İş kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunun kabul edildiği, sözü edilen Yasanın iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolunun getiriliş amaç ve nedeni; sigortalıların belirtilen türde bir zararla karşılaşmaları halinde, onları doğrudan koruma altına alma ve kendilerine yardım yapacak Kuruluşu belirlemek olduğu, bu duruma göre, bir iş kazası nedeniyle, sigortalının başvuracağı mercii kendisini bu yönden güvenceye alanın, Kurum ve onların sağlık kuruluşları olduğu, İşveren, bu tür zararlandırıcı olayların meydana gelmesi durumlarında; artık sigortalısına karşı muhatap olmaktan çıkacağı, kurumun doğrudan devreye girceği, esasen işveren de belirtilen sigorta kolu nedeniyle Yasanın belirlediği orandan prim ödemek ve ayrıca koşulları varsa, Kurumun yaptığı harcamaları kuruma geri vermekle sorumlu tutulduğu, bu nedenle, gerek sigortalı ve gerekse işveren, iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan birbirlerine karşı değil, doğrudan Kuruma karşı sorumlu oldukları-
Meydana gelen trafik kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımlarının kazaya sebep olan araç şoförü ve sigortacısından rücuan tahsili istemi-
5510 sayılı yasanın 506 sayılı yasadan farklı olarak iş kazası uygulamasını genişlettiği tek halin işçilerin işe gidip gelmeleri sırasında kaza geçirmeleri hali olduğu; buna göre 5510 sayılı yasaya göre sigortalı işvereninin sağladığı araçla tek başına işin yapıldığı yere giderken kaza olursa bunun iş kazası sayılacağı gibi işverene ait aracılar da iş yeri sayıldığından işçinin bu araç içerisinde bulunduğu sırada meydana gelen kazaların da iş kazası sayılacağı, fakat iş verenin temin ettiği araç ile izinli olduğu sırada pikniğe veya eğlenmeye giden sigortalının kaza sonucu yaralanması olayında yargıtay içtihatlarına göre işverenin hakimiyeti altında bulunma hali olmadığından olayın iş kazası sayılmayacağı- Asıl işi kilit-parke taşı döşeme işi olan davacının, olay günü malzeme almak için şoför ile birlikte görevlendirildiğine dair iddiasını ispata yeter delil bulunmadığından davasının reddi gerekeceği-
İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasında; sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuen tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerektiği- İşverenin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğine ilişkin mevzuatın kendisine yüklediği, objektif olarak mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle iş kazası veya meslek hastalığı şeklinde sosyal sigorta riskinin gerçekleşmesi halinde, kusur esasına göre meydana gelen zararlardan Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı rücuen sorumlu olduğu- İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilebileceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor