Tüm deliller toplanmadan hazırlanan ve davacılar vekili tarafından itiraz edilen önceki bilirkişi raporuyla alacakların tam ve kesin olarak belirlenebilir hâle geldiğinin kabul edilemeyeceği- Tazminat alacağının ek bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirli hâle gelmesi karşısında, bu ek rapor doğrultusunda sunulan talep artırım dilekçesine hukuki değer atfedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı- "Davacılar vekilinin itirazlarının karşılanmasını veya ek rapor alınmasını beklemeden aceleci davranıp talep artırım dilekçesiyle talep sonucunu belirlediği anlaşıldığından, artık ek bilirkişi raporunda alacakların daha fazla çıkması üzerine verdiği ikinci talep artırım dilekçesine hukuki değer atfedilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- Müteveffanın hizmet akdiyle çalışan olmayıp kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ceza dosyasında olayın meydana gelmesinde müteveffa sigortalının kusurlu olduğuna dair maddi olgunun tespit edildiği gözetildiğinde, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin büyük çoğunluğunun davacıların murisi tarafından alınması gerektiği, bu nedenle kusur bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşıldığından, A sınıf iş güvenliği uzmanından oluşacak bilirkişi heyetinden olayın oluşuna uygun kusur oranlarının tespiti için yeniden rapor alınması gerektiği-

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ist ...