Fiil ehliyeti, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması zorunlu olduğu, taraflarca da süresiz şikayet konusu yapılabileceği, hakkında takip başlatılan kişinin sulh hukuk mahkemesi kararı ile TMK.'nin 408. maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verilmiş olup takip tarihi itibariyle kısıtlılık halinin devam ettiği, icra takibinin doğrudan doğruya kısıtlı olan kişi aleyhine başlatıldığı anlaşıldığından, istinaf edenin sıfatı gözetilmeksizin, kısıtlı kişi hakkında başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek kamu düzenine aykırılık nedeni ile takibin iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun, olağanüstü hal kapsamında çıkarılan KHK ile hak ve alacaklarının Sağlık Bakanlığına devredildiği anlaşıldığından, bu konuda değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği- Maaş kartı kendi sorumluluğunda ve muhafazasında olması gereken ve eylemlerinin sonuçlarını ön görmesini önleyen bir rahatsızlığı da bulunmayan davalının bilgisi dışında hesabına para aktarılıp oradan çekildiğinin kabul edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu-
Vesayete ilişkin davalar kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle re'sen araştırmayı gerektirdiğinden; mahkemece, dava dilekçesinde davacının bildirdiği hususların araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 408. Maddesi kapsamında hastalık ve yaşlılık sebebine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemi-
Kısıtlı adayı hakkında aldırılan Bursa Devlet Hastanesi Başhekimliği'nin sağlık kurulu raporu incelendiğinde; düşünce içeriğinde aktif psikopatoloji bulunmadığı, şahısa vasi tayini gerekli olmadığı belirtilmiş, ancak yasal danışman atanmasının uygun olup olmayacağı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmamış olduğundan kısıtlanması istenilen hakkında TMK'nun 429. madde kapsamında fiil ehliyetinin sınırlandırılarak kendisine yasal danışman atanması gerekip gerekmediği konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı- Kısıtlama nedenlerinin birinin sübutu halinde, önce kısıtlama kararı verilip sonra kısıtlananın reşit olması gözetilerek velayet altına konulmasına karar verilmesi gerektiği-
TMK. mad. 488 gereği vesayet makamı kararlarına karşı yapılan itirazlar sonucu denetim makamınca verilen kararların kesin olduğu-
Kısıtlanması istenilen kişinin kısıtlanmak isteyip istemediği yönündeki beyanı alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
8. HD. 15.01.2018 T. E: 2017/8000, K: 366-
Davacı vekili; kısıtlı adayının Almanya ... Mahkemesi kararı ile kısıtlanarak Almanya'da yaşayan birinin vasi atandığını, vasinin Almanya'da yaşaması nedeni ile Türkiye'de mirasbırakandan intikal eden hakların takibini yapamadığını açıklayarak vekil edeninin vasi atanmasını talep etmiş olup ortada davacı vekili tarafından tanınması ve tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının bulunmadığı, bu konuda dava açmaya zorlanmasınn da Yasanın amacına aykırı olacağı- Mahkemece, vesayete ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu ve kısıtlı adayı hakkında yurtdışında vasi atanmasına ilişkin kararın tanınması ve tenfizine ilişkin istek bulunmadığı göz önünde bulundurularak, yurtdışında bulunan kısıtlı adayının TMK. mad. 405 gereğince kısıtlanmasını gerektirir bir durumunun olup olmadığına dair bulunduğu ülkede istinabe yoluyla rapor alınması yoluna gidilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor