İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen istinaf edildiği ve talebin Bölge Adliye Mahkemesince kısmen kabul edildiği durumda dahi, öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken; kararın evlat edinmeye yönelik kısmının istinaf edilmemesi sonuca etkili olmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, İlk Derece Mahkemesi kararının yalnızca kişisel ilişki tesisine yönelik kısmının kaldırılmasına karar verilmesinin ve ilgili bölüm yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... vekilinin istinaf istemi ise değerlendirilmediği ve adı geçen davacının istinaf istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, bölge adliye mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine HMK'nin 359. maddesine uygun hüküm sonucu oluşturulmadığı, davacı ... yönünden ortada temyizen incelenebilecek bir kararın bulunmadığı dikkate alınarak; davacı ... vekilinin istinaf başvurusu da değerlendirilmek üzere bir karar verilmesi için bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
Her iki tarafın da istinaf talebinde bulunduğu yargılamada, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, gerekçede, davalı vekilinin istinaf taleplerinin kabulünden bahsedilmiş ise de, hüküm kısmında davacı ve davalı vekilinin istinaf talepleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmeden, yasal düzenlemelere aykırı olarak ve HMK'nin 359/2 gereğince infazda tereddüte yol açacak şekilde ‘davacıların reddine’ şeklinde hüküm kurulmasının yanlış olduğu-
İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının düzeltilmesi durumunda öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, davanın esasına yönelik herhangi bir hüküm kurulmadan İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının sadece vekalet ücretine ilişkin olarak düzeltilmesine rağmen, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmaması ve yeniden tüm talepler hakkında hüküm kurulmamış olmasının doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyize konu kararın gerekçesinde, davalı vekilinin davanın esasına yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtildiği halde hüküm fıkrasında davanın esasına yönelik istinaf başvurusu hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamak suretiyle hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu anlaşıldığından hükmün bozulması gerekeceği- İlk Derece Mahkemelerince yapılan vakıa incelemesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yerinde bulunmadığı takdirde İlk Derece Mahkemesi kararının bütünüyle ortadan kaldırılması ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden bir hüküm kurulması gerekeceği, aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297. ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüde sebebiyet verilebileceği-
Davacının iddiası ve ilk derece mahkemesinin kararının sonucu ve istinaf sebepleri kısaca belirtilmiş ise de davalının savunması, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi ve özellikle davalı/alacaklının istinafının ret sebeplerinin açıklanmadığı- “ Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığı “ şeklindeki soyut açıklamanın Anayasa’ nın ve Yasa’ nın anladığı anlamda gerekçe olmadığı-
Davacının iddiası ve ilk derece mahkemesinin kararının sonucu ve istinaf sebepleri kısaca belirtilmiş ise de davalının savunması ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi ve özellikle davacı tarafın istinafının ret sebeplerinin açıklanmadığı, “Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çevçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. “şeklindeki soyut açıklamanın Anayasa’ nın ve Yasa’ nın anladığı anlamda gerekçe olmadığı-
İstinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumda öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de tüm talepler bakımından yeniden hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, tarafların istinaf taleplerinin ecrimisil yönünden kabulü ile HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesine göre İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi, ancak yeniden kurulan hükümde yalnızca ecrimisil talebine değinilerek diğer talepler yönünden yeniden hüküm kurulmaması nedeni ile hükmün bozulması gerektiği- Davalı vekilince, el atmanın önlenmesi ve kal talepleri yönünden harç ikmal edilmeden esas hakkında karar verildiğine ilişkin istinaf isteğinde bulunulduğuna göre, bu husus dikkate alınmadan, el atmanın önlenmesi ve kal talepleri yönünden harç ikmal edilmeksizin, hüküm ile harcın davalı tarafa yükletilmiş olmasının doğru olmadığı-
Borcun itfa edilmesi nedeniyle takibin iptali ve tazminat talebine ilişkin davada, "Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir." şeklindeki soyut açıklamanın, Anayasa'nın ve Yasa'nın anladığı anlamda gerekçe olmadığı, bu nedenle HMK'nun 359/3. maddesine aykırı olduğu anlaşılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği-
Ergin kişi tarafından baba olduğu iddia edilen ve 01.01.2015 tarihinde vefat eden mirasbırakanın mirasçıları aleyhine terditli olarak açılan; ölüme bağlı tasarruf yolu ile evlilik dışı doğan çocuğun tanınması, bu talep kabul görmez ise babalığın hükmen tespiti ile davacının, baba olduğu tespit edilenin nüfus kaydına tescili ile mirasçı olduğunun tespiti istemlerine ilişkin davada; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının düzeltilmesi durumunda, öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, babalık hükmüne yönelik herhangi bir hüküm kurulmadan İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının düzeltilmesine rağmen, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmaması ve yeniden tüm talepler hakkında hüküm kurulmamış olmasının doğru olmadığı-