Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, gerekçeye uygun şekilde ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Gerekçeli karar kaleme alınırken bölge adliye mahkemesince “İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti” başlığı altında dava dosyası ile ilgili ilk derece mahkemesi kararının özetlenmediği, farklı bir uyuşmazlık konusunun özetlendiği, böylelikle gerekçeli karar içinde çelişki yaratıldığı anlaşılmış olup, kararın bu nedenle bozulmasının uygun olduğu-
Birleşen dosyada şikayetçinin şikayet dilekçesinde limit aşımı iddiasının yanında, takip dayanağı ipoteğin limit ipoteği olması ve muacceliyet koşullarının oluşmaması nedeniyle ilamlı takip yapılamayacağı iddiasının da bulunduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda şikayetçinin limit aşımı iddiası dışındaki talebi hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmış olup bu hali ile bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nin, İlk Derece Mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerektiği- İnfaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulması gerektiği- İhale sonucunda alacağa mahsuben taşınmaz kendisine ihale edilen alacaklıdan tahsil harcının alınmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Bölge adliye mahkemesinin Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozması öncesinde vermiş olduğu kararı ile ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılmış olduğundan bozma ilamı sonrası bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı HMK' nın 356, 359, 360 ve 373. maddeleri de gözetilmek suretiyle esas hakkında yeniden hüküm kurularak bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK'nın 353/1-b,1 madde alt bendi ve 356. maddenin değişiklikle eklenen 2. fıkrası uyarınca karar verilmesinin doğru olmadığı, aynı zamanda kamu düzenine de aykırı olan bu durumun kararın bozulmasını gerektirmiş olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince gerekçeye uygun şekilde ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması ve tashih kararı ile hüküm fıkrasında esaslı değişiklik yapılmasının hatalı olduğu-
İcra takibine konu senedi ödediklerine dair herhangi bir belge sunulmadığı gerekçesiyle davacıların borca yönelik itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği- Bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüd uyandıracak şekilde hüküm oluşturulmasının hatalı olduğu ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinin açıklamalar kısmının üçüncü paragrafında ".... eksik hüküm kurulduğunu dava dilekçesinin sonuç kısmında "İpoteğin kapsamadığı gayrinakti krediler ve kefalet eklenerek ilamlı icra takibi yapılamayacağından icra takibinin iptali, bu talep kabul edilmezse istenilmeyecek alacak kalemlerinin istenilmiş olması nedeniyle icra emrinin iptali" istenilmesine rağmen bu hususta gerekçeli kararda hüküm kurulmadığı ...” açıklaması ile ilk derece mahkemesince dava dilekçesindeki talepleri hakkında eksik inceleme ile karar verildiği iddiasında bulunulduğu halde Bölge Adliye Mahkemesince de bu hususun değerlendirilmemesinin doğru olmadığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, HMK'nın 359/2. maddesi gözeltilmek suretiyle borçlunun ipoteğin üçüncü kişiye kefaletine ilişkin borçlarını ve gayrinakdi kredileri kapsamadığına yönelik talepleri de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacıya, Harçlar Kanunu' nun 30. maddesi uyarınca harçları tamamlaması için bir sonraki celseye kadar süre verilmesi gerekirken, celse arasında alınan ............. tarihli ara kararı ile verilen iki haftaya itibar edilerek sonuca gidilmesinin ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar gözden kaçırılarak davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Davada birden fazla davalı olduğu halde, kararın hüküm fıkrasının 5. maddesindeki vekalet ücretinin hangi davalı lehine hüküm altına alındığı açıklanmadan "...davalıya.." şeklinde hüküm altına alınması HMK. nın 359/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesinin hatalı olduğu-
Tüm istinaf nedenlerinin ne şekilde karşılandığı açıklanmadan genel ifadelerle taraf vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verildiğinin açıklanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Hüküm fıkrası arasında çelişki ve infazda tereddüt oluşturan durumun kanuna açık aykırılık nedeniyle re’sen bozma nedeni teşkil edeceği-