Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 439. maddesi gereğince iptali istemi-
Munzam zararın temerrüt ile oluşmaya başlayan asıl borcun ifasına kadar geçecek zaman içinde artarak devam eden yeni bir borç olduğu- Asıl borcun kaynağı haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya sözleşme olduğu halde, bu borcun hukuki sebebinin asıl alacağın temerrüde uğraması gibi hukuka aykırılık olduğu- Tahkim sözleşmesi yapılırken tahkime konu yapılacak uyuşmazlığın belirli olması (uyuşmazlığın hangi hukuki işlemden kaynaklandığının taraflarca bilinmesi) gerektiği- Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alan tahkim şartı yalnızca sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar için geçerli olup temel ilişkiden bağımsız olan ve esas olarak Borçlar Kanunundan kaynaklanan munzam zarar taleplerini kapsamadığından uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin yetkili olduğu-
Hakemin reddi ile ilgili talep açısından başka bir asliye ticaret mahkemesinin kesin yetkili olduğu uyuşmazlıkta, davayı görmeyecek olan bir mahkemeden talep edilen ihtiyati tedbirin, usulen kabul edilmesinin mümkün olamayacağı-
Ecrimisilin; malikin, kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatı olduğu -Dava konu taşınmazda tarafların paydaş olduğu, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebileceği - Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan birinin öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabileceği, ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağının olmadığı - Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiği-
Uyuşmazlık, Hakem Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir...
Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu-
Hakemlerce taraflara tahkim yargılaması süresince eşit olarak iddia ve savunmalarını ve itirazlarını ileri sürme imkanı tanındığı, tahkim yargılamasının yasada öngörülen usul kurallarına uygun olarak yürütüldüğü, ispat yükümlülüğüne ilişkin maddi hukuk ve usul hukuku kurallarına göre değerlendirme yapılarak karar verilmiş olduğu, eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiği yönünde somut delil ileri sürülmediği, kamu düzenine aykırı bir işlem yapılmadığı, yetki aşımı olmadığı, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve yorumunun hakeme ait olup, iptal davasında hakem kararının yerinde olup olmadığı veya hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı hususlarının değerlendirilemeyeceği, bu kapsamda işin esasına yönelik hakemlerce hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığının incelenmesi niteliğinde olan ilave işlerin yapılıp yapılmadığı ve ticari temerrüt faizinin başlangıç tarihinin yasaya uygun olarak belirlenip belirlenmediği hususlarının incelenmesinin mümkün olmadığı, "Uygulanmayacak Hükümler" başlıklı HMK'nın 444. maddesinde tahkim yargılamasına ilişkin kısımda düzenlenen konularda, aksine hüküm bulunmadıkça bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmış olup, taraflarca hakem kurulunun uygulayacağı yargılama usulüne ilişkin kurallar belirlenirken HMK'da düzenlenen ıslah hükümlerinin uygulanmasının kararlaştırılmadığı, yine HMK'nın 428/3 maddesi uyarınca aksi kararlaştırılmış olmadıkça, tarafların tahkim yargılaması sırasında iddia ve savunmalarını değiştirmelerinin veya genişletmelerinin mümkün olduğu-
Hakem tarafından verilen feshin ve feshin sonuçlarını düzenleyen hükümlerinin yetkiyi aşma olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca asfalt kaplama işi ile ilgili kurulan hükmün de feshin sonuçlarından olduğu, ileriye etkili fesih hükümleri kurulurken sözleşme ile ilgili taraflar arasında tereddüt yaratacak şekilde boşluk bırakılmaması, ileriye etkili feshin tam bir tasfiyeyi kapsaması gerektiği-
Hakem kararına konu uyuşmazlığın Türk Hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen tahkim şartı kapsamında bulunduğu, hakem heyetince tahkim anlaşması dışındaki bir konuda karar verilmediği, tahkim yargılaması sürecinde ve nihai kararda yetki aşımının söz konusu bulunmadığı, kararın kamu düzenine aykırı olmadığı, davacı tarafça ileri sürülen tüm iptal nedenlerinin ise hakem kararının esasına ilişkin olduğu anlaşılmakla, hakem kararının iptali şartları gerçekleşmediği-
Uyuşmazlığın taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali mümkün olmaması halinde çıkma payı alacağının tahsiline ilişkin olduğu - Davanın 26.09.2008 tarihinde açıldığı, davalı kooperatifin 19.10.2003 tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurul toplantısında davacının 7.587,00 TL çıkma payı alacağının bulunduğu, bu bedelin kendisine Aralık 2004 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, nitekim kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşeceği hallerde bu ertelemeyi yapmaya hakkının olduğunu, bu durumda zamanaşımının bu tarihte işlemeye başladığı, bu tarihten itibaren dava tarihine kadar zamanaşımı süresi dolmadığından bilirkişinin belirlediği bedel kadar çıkma payı alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-