Kural olarak teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemez ise de; kanunlarda teminat alınmayacağına ilişkin istisnai hükümlerin bulunması hâlinde, bu istisnaî hükümlerin amacı ve kapsamı ile sınırlı olarak teminat aranmaksızın ihtiyati haciz kararı verilebileceği-
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin E., çekin keşide yerinin İzmir, muhatap bankanın da Urla olduğunu belirterek yetki yönünden ihtiyati hacze itiraz etmiş olup, mahkemece, yetki itirazında doğru yetkili yer gösterilmediğinden ve muterizinin adresinin İstanbul olması nedeniyle itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İhtiyati hacze dayanak yapılan bononun şekil olarak kambiyo senedi vasfında bulunduğu, vadesinin geldiği, borçlunun itirazının İİK.nun 265.maddesi kapsamında bulunmadığı belirtilerek, ihtiyati haczin kaldınlması isteminin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Kamu bankalarının yanı sıra Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu gibi kamu kişiliği olan bir kurumun dahi ihtiyati haciz taleplerinde teminat aranmayacağı, ancak özel kanun hükümleri ile yapılan düzenlemeler sayesinde mümkün hâle gelmişken, özel hukuk tüzel kişisi olan bir bankanın, teminat mektubunun mahiyetiyle bağdaşmayan bir yorumla teminattan muaf tutulmasının kabulünün mümkün olmadığı-
'İhtiyati haciz kararına konu olan alacağın ipotek ile teminat altına alınmış olduğu' belirtilerek 'ihtiyati haczin kaldırılması'nın istenebileceği–
Bonolara dayalı takiplerde, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olmadığı, TBK.'nin 89. maddesinin bu durumda uygulanamayacağı-
İtirazlar İİK.'nun 265-257 maddeleri kapsamında olmadığından, ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun alacağın temliki yoluyla borcunu ödediğine ilişkin iddiası IIK.nun 265. maddesi kapsamında yer alan itiraz sebeplerinden olmadığından itirazın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Kamu bankalarının yanı sıra Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu gibi kamu tüzel kişiliği olan bir kurumun dahi ihtiyati haciz taleplerinde teminat aranmayacağı, ancak Özel kanun hükümleri ile yapılan düzenlemeler sayesinde mümkün hâle gelmişken, özel hukuk tüzel kişisi olan bir bankanın, teminat mektubunun mahiyetiyle bağdaşmayan bir yorumla teminattan muaf tutulmasının kabulünün mümkün olmayacağı-
Tapulu taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran sözleşmenin kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak resmî şekilde yapılması zorunlu olup; adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesindeki muacceliyet kaydı da geçerli olmadığından muterizler vekilinin bonoların muaccel olmadığı yönündeki itirazlarının kabulü gerekeceği-