"Sıra cetveline itiraz" (kayıt terkini") davalarında isbat yükünün, alacağına itiraz edilen davalı-alacaklıda olduğu–
Sıra cetveline itiraz ("kayıt kabul" ve "kayıt terkini") davalarında "nisbi" değil "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Alacaklının kesinleşen ilama bağlı alacağının "hem gecikme zammı hem de temerrüt faiziyle birlikte masaya kaydedilemeyeceği" gerekçesiyle, masaya kaydı talebinin reddedilemeyeceği–
Bir alacaklı tarafından, başka bir alacaklının alacağına karşı sıra cetvelinden çıkarılması dileğiyle açılan sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davalarında, husumetin iflâs idaresine değil, alacağına itiraz edilen alacaklıya yöneltilmesi gerekeceği–
İflâsın açılma tarihi itibariyle, müflisin bankaya olan borcunun, tüm banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması gerektiği–
Müflisin, sıra cetvelindeki alacakların miktar ve esasına itiraz edemeyeceği–
İflâs idaresince, iflâstan sonra müflise ait işyerinde çalışan işçilerin iş akitlerinin feshedilmemiş olması halinde, işyerinde fiilen çalışmaya devam eden bu işçiler nedeniyle SSK lehine tahakkuk eden prim borçlarının "masa borcu" olarak ödenmesi gerekeceği–
İlk sıra cetvelinin ilanı işleminin icra mahkemesince iptâl edilmiş olması halinde, sıra cetveline itiraz (ve şikayet) süresinin, ikinci sıra cetvelinin ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Açılmış olan "alacak davası" devam ederken, davalının iflâs etmesi halinde, davaya "kayıt kabul davası" olarak devam edilmesi gerekeceği–
"Sıra cetveline itiraz davası"na konu olabilecek uyuşmazlığın "şikayet" şeklinde icra mahkemesine getirilmesi halinde, icra mahkemesince "şikayetin reddine" değil "görevsizlik kararı" verilmesi gerekeceği–