Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) '- «harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu–
Takip talebinde takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığı gösterilmiş olmasına rağmen, buna ilişkin (işlemiş) faizin Türk parası karşılığının gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince faize ilişkin takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
Takip konusu yabancı para türünden olan kira alacağının takip tarihindeki Türk parası karşılığının takip talebinde gösterilmiş olmasına rağmen (ihtarlı) ödeme emrinde belirtilmemiş olması halinde, ödeme emrinin sonuç doğurmayacağı, icra mahkemesince kendiliğinden, bu nedenle «alacaklının tahliye isteminin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Takip talebinde ve ödeme emrinde takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığını İİK. 58/II-3’e uygun biçimde belirtmiş olan alacaklının, daha sonra alacağının «aynen döviz olarak ödenmesini» istemesinin hukuki sonuç doğurmayacağı–
Yabancı uyruklu kişilerin, Türkiye’de takipte bulunabilmek için -mensup oldukları devlet ile aramızda alacaklıyı teminat göstermekten muaf tutan ikili bir anlaşma bulunmadıkça- «yargılama ve takip giderleri» ile «karşı tarafın zarar ve ziyanını» karşılamak üzere gerekli teminatı döviz olarak yaptırmak zorunda oldukları-Bu zorunluluk yerine getirilmeden takibin başlatılmış olması halinde, alacaklıya "gerekli teminatı yatırması için" icra dairesince uygun bir süre verilmesi gerekeceği-
«İtirazın kaldırılması» isteminde bulunan yabancı uyruklu alacaklının -2675 sayılı MÖHUK’na (şimdi; 5718 sayılı MÖHUK'na) göre- teminat göstermek zorunda olup olmadığının araştırılması gerekeceği–
Dava tarihinden itibaren mahkemece ilamda hükmedilmiş olan faiz oranının, daha sonra kabul edilen yasa ile değiştirilmiş (arttırılmış) olması halinde, alacaklının bu yeni faiz oranına göre takipte bulunabileceği–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–