«Alacaklının şahsının bilinmekte ve alacaklının icra takibinde yetkili bir vekil tarafından temsil edilmekte olması halinde bile ‘yerleşim yeri’nin (ikametgahının) -ikametgahı yoksa ‘sakin olduğu yer’in adresinin- takip talebinde belirtilmesinin zorunlu olduğu, bu hususun ödeme emrinde yeterli olmamasından dolayı borçlunun -kendisine ‘hakkını kötüye kullandığı’ isnadı yapılmaksızın- şikayet yoluna başvurabileceği»ne dair İsviçre Fed. Mah. Kararı–
Vesayet altındaki kimse adına veya aleyhine takip için sulh hukuk mahkemesince «husumet izni» verilmiş olmasının zorunlu olduğu–
Takip talebinde, borçlunun şöhret ve sıfatının bildirilmesi gerektiği–
Talep tarihinden itibaren faiz istenmesi halinde, vâdeden itibaren faiz hesaplanamayacağı–
Takip isteminde temerrüt tarihi gösterilip, bu tarihten başlayarak gecikme faizi istenirse, temerrüt tarihinden başlayarak faiz hesabı yapılır; alacaklı yalnızca faiz istendiğini belirtirse, bu durumda takip tarihinden başlayarak faiz hesaplanır, borç senedinde vade günü yoksa, faizin gene takip tarihinden başlayarak hesaplanacağı-
Mirası reddetmiş mirasçılar hakkında takip yapılamayacağı–
Daktilo ile yazılmış olan «takip talebi»ne, mürekkepli kalemle eklenmiş olan faiz kaydının, ayrıca icra müdürlüğünce onaylanmış olmadıkça geçerli olmayacağı–
Vatandaşlıktan çıkarılan borçlu hakkında takip-
Altın paranın, ilâmsız takip konusu yapılamayacağına ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararı-