Konkordato komiserinin raporunda, konkordatonun başarıya ulaşmayacağını belirtildiğinden ve böylelikle İİK 292/1-b maddesindeki halin ortaya çıktığı gerekçesiyle, kesin mühletin kaldırılması ile davacı şirketin iflasının açılmasına karar verileceği-
Konkordato komiserinin emirlerine uyulmaması nedeniyle İİK. mad. 292/c gereğince iflas kararı verildiğinden, borçlunun dinlenmesi gerektiği, davacı vekiline bu hak tanınmadan karar verilmesinin savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali olacağı-
Konkordato talep edebilmek için, borçların vadesi geldiği halde ödeyememe veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunması gerektiği- Konkordato komiser raporlarındaki tespitle bu şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından, İİK mad. 287'de yapılan atıfla, İİK. mad. 291'de ifade edildiği üzere "konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporu ile mahkemeye bildirmesi üzerine mahkemece, resen kesin mühletin kaldırarak konkordato talebinin reddine karar verebilir" düzenlemesi kapsamında verilen hükmün bu kapsamda ve sonuç itibarı ile yerinde olduğu- İflas erteleme davası devam eden borçlu şirketin konkordato talebine yasal bir engel olmadığı-  Konkordato komiser ön raporlarına göre, geçici mühlet kararının kaldırılarak, konkordato talebinin reddine dair verilen kararın sonuç olarak yerinde olduğu- İİK.nın 287. maddesinin atfı ile 291. ve 292. maddeleri gereğince borçlu ve varsa yasada belirtilenlerin duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra karar verilmesi gerekir ise de, tarafların duruşmaya çağrılması ve netice olarak aynı kararın verilmesinde usul ekonomisi ilkesi de gözetildiğinde hukuki yarar olmadığı-
Konkordato talep eden gerçek kişilerin, borçlu şirketlerin kullandığı kredilere olan kefaletleri sebebiyle alacaklıların kendilerine yönelik cebri icra yöntemlerine başvurmamaları için konkordatoya başvurduklarını belirttiklerine göre, gerçek kişilerin sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep etmesinin, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı- Davacı şirketin konkordato talep ettiği dava tarihinde alacağı var gösterdiği bilanço ve ön projeyi sunmasına rağmen, aynı gün alacağı temlik etmek suretiyle özvarlığı azalttığı, konkordato sürecinde davacı borçlunun iyi niyetle ve dürüst hareket etmek mecburiyetinde olduğu, aksi durumun korunamayacağı, defterlerin gerçeği yansıtmaması halinde ön projenin de inandırıcı olmadığı, davacı şirketin geçici mühlet içinde elde ettiği net kar tutarına bakıldığında öngörülen vadelerde borcun ödenebilmesinin de mümkün ve gerçekçi görünmediği- Kaydi değerler haricinde, rayiçlerine göre de davacı şirketin borca batık olduğu, İİK. mad. 292 uyarınca borçlunun mal varlığının korunması için de iflasına karar verilmesi gerektiği, konkordato projesi başarıya ulaşamayacak olan borca batık durumdaki davacı şirketin iflası gerektiği-
Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı komiser heyeti raporundan anlaşıldığından kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine davacının iflasına dair karar verilmesi gerektiği-
Davacı şirketin borca batık olmadığı, feragat durumunda davaya devam edilmesini gerektirir İİK.nun 292. maddesinde gösterir koşulların olmadığı anlaşılmakla dosyanın feragat nedeniyle reddine dair karar verilmesi gerektiği-
Geçici mühlet kararından sonra davacı şirket, komiserin talimatlarına uymaz ise komiserin yazılı raporu üzerine, mahkemenin geçici mühlet kararını kaldırarak konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar vermesi gerektiği-Davacı konkordato talep eden dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu stok listeleriyle konkordato komiserine ibraz ettiği stok listeleri arasında büyük bir fark bulunduğu anlaşıldığından, davacı konkordato talep edenin iyi niyetli olmadığı, dürüstlük ilkesine uygun davranmadığı, bilirkişi ücretlerini yatırmadığı, projede belirtilen sermaye artırımına gitmediği böylece konkordato talebinde samimi olmadığının anlaşıldığı ve davacı vekili, davacı şirketin borca batık olduğunun tespiti yapılmadan iflas kararının verilemeyeceğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüşse de, İİK. mad. 292/b ve c uyarınca, mahkemenin doğrudan iflas kararı verebileceği, konkordato talep eden şirketin borca batıklığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığı-
Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı 15.11.2018 tarihli komiser heyeti raporunda belirtildiğinden geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve davacının iflasına karar verileceği-
Davacı şirketin sunduğu ön projenin ve verilen geçici mühlet içindeki faaliyetlerinin değerlendirilmesi, İİK. mad. 289/2 uyarınca alacaklı vekillerinin itiraz dilekçeleri, geçici komiser heyeti raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının konkordato teklifinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı- Mali durumunun iyileşmesi ihtimali bulunmayan bir şirketin tüm borçlarının ödeyecek duruma gelme ve buna bağlı olarak konkordato teklifinin kabul edilmesi ihtimalinin olamayacağı- Davacı bir anonim şirketin konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı, başka bir deyişle şirketin mali durumunun düzelmesi yahut konkordatonun tasdik edilme ihtimalinin olmadığı açıkça tespit edildiğinden artık geçici mühletin kaldırılarak İİK. mad. 292 uyarınca şirketin iflasına karar verilmesi zorunluluğunun doğduğu- Geçici komiser heyetince yaptırılan kıymet takdirleri ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve ortaya konulan borca batıklık bilançosundaki tespitlere davacı tarafından itiraz edilerek, bu tespitlerin gerçeği yansıtmadığı yönünde beyan sunulmuş ise de, mahkememizce borca batıklığı gösteren rayiç değer bilançosunun gerekçeli ve denetime olanaklı bulunup yeterli görüldüğü, yeniden bu konuda rapor alınmasına gerek duyulmadığı bir yana bu durumun sonuca bir etkisinin olmadığı, zira İİK 292. maddesinin amir hükmü karşısında iflas kararı verilmesi için şirketin borca batık olmasının ya da olmamasının hiçbir önem arzetmediği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor