Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesinde yer alan "ananın mali hakları " konusunda;mahkemece taraflardan bütün delillerinin sorulması, davacıdan harcama belgelerinin ibrazının istenmesi, davacının doğum yaptığı özel hastaneden harcamaya ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi, belgelendirilemeyen ancak mutad olan diğer giderler hakkında zabıta araştırması yaptırılması sonucunda Yargıtay denetimine elverişli ehil bilirkişi raporu alınması ile bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği - Babalığın tespitine yönelik davada, davacının "manevi tazminat" istemi, Türk Medeni Kanunu'nun 24. ve Borçlar Kanunu'nun 49.(TBK 58.) maddelerine dayanmakta olup,TMK'da babalık davalarında manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almadığından, davacının ... TL. manevi tazminat talebinin aile mahkemelerinin görevi kapsamında olmayıp, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilinde olduğu-
Türk Medeni Kanununun 304. maddesine göre; ana, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği- Hukuk Muhakemeleri Kanununun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekeceği -Mal ve şahıs varlığına ilişkin davalar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içerisinde kaldığı- Davada, 10.000TL doğum öncesi ve sonrası geçim giderleri ile 40.000 TL doğumdan dava tarihine kadar çocuk için iaşe, kreş, sosyal ve zorunlu giderler nedeniyle yapılan masraflar için tazminat verilmesi istenmiştir. Dava, çocuk adına anne tarafından vekili eliyle açılmıştır. Anne Nesime'nin kendi adına Türk Medeni Kanununun 304. maddesi kapsamında mali haklar konusunda usulüne uygun açılmış bir tazminat davası bulunmamaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesinde ana, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceğinin düzenlendiği, davacının, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerini de istediğine göre, mahkemece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak talebin kapsamı belirlenerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesinin gerekeceği-
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile benzeri diğer açık hataların mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği, ancak hükmün tebliğ edilmiş olması halinde hakimin, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemeyeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 304. maddesinde manevi tazminat düzenlenmemiş olup, davacının bu talebi hakkında hüküm tesisi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi olduğundan, davacının manevi tazminat talebi hakkında, nispi peşin harcın tamamlattırılıp görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Davacı, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerini istemiştir. Mahkemece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak talebin kapsamı belirlenerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Davacının, babalık davası ile birlikte evlenme vaadiyle kandırıldığı gerekçeli manevi tazminat talebiyle açtığı davada 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda babalık davasında manevi tazminatın düzenlenmemesi gerekçesiyle davacının manevi tazminata yönelik isteminin genel hükümlere tabi olacağı-
Ananın, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği-
Babalık davası ile birlikte istenen ve bu davanın eki niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun 304. maddesine dayanan taleplerin ret veya kabulünün harca tabi olmadığı, vekalet ücreti takdirini de gerektirmeyeceği-