Takip konusu ilâm bozulmuş dahi olsa, temerrüdün ilk verilen ilâm tarihinde oluşmuş sayılacağı (dolayısı ile, bozmadan önceki ilâm tarihinden itibaren gecikme faizinin hesaplanması gerekeceği)–
İİK’nun 40. maddesine göre icranın iadesinin, borç miktarını tesbit eden ilamın kesinleşmesi ile istenebileceği ve bu tarihten iade tarihine kadar faiz yürütülebileceği-
“İtirazın iptâli”ne dair mahkemece verilen kararın temyizinin, icra veznesindeki paranın ödenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Maddi hataya dayanan bozma kararına uyulmasının, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış usuli hak teşkil etmeyeceği–
Takip dayanağı ilâmın bozulmasının, faizin işlemesini durdurmayacağı–
Olumsuz tesbit davasının, geri alma davasına dönüşmesi sonucunda verilen kararın borçlu tarafından ayrı takip konusu yapılamayacağı, ilgili icra dosyasına bu ilâmın ibrazı gerekeceği–
Bozma’dan önceki ilâmla, bozma’dan sonraki ilâmda aynı alacağın hüküm altına alınmış olması halinde, alacaklının bozmadan önceki ilâm (takip) tarihinden itibaren faiz isteyebileceği–
BK’nun 66. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin, ilâmın bozulmasından sonra icranın iadesi halinde uygulanamayacağı–
Takip konusu ilamın bozulması ve kısmen de onanması halinde, takibin onanan kısım hakkında devam edeceği–