Haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde satış istenmemesi halinde haciz düşeceği (İİK. m. 106-110), alacaklı bu sürede satış istemiş ve satış masrafını yatırmışsa haciz geçerliğini devam ettireceğinden, «haczin yenilenmesinin» geçerliliğini devam eden haczi ortadan kaldırmayacağı-
İcra müdürlüğünce verilen «satış talebinin reddine» ilişkin karara yönelik şikayeti incelemek görevinin icra mahkemesine ait olduğu-
Haciz tarihinden bir yıl geçtikten sonra hacizli taşınır mal üzerindeki haczin -bir yıl içinde satış istenmemesi nedeniyle- düşeceği ve yediemin hakkında «yedieminlik görevini kullanma suçu»nun oluşmayacağı–
Alacaklının, haciz tarihinden iki yıl (şimdi; bir yıl) geçtikten sonra, hacizle yükümlü olarak üçüncü kişiye satılmış olan taşınmazın yeniden haczini isteyemeyeceği-
İİK. 78 hükmünün «haciz isteme hakkının düşmesi halinde», İİK. 106 ve 110 hükümlerinin ise «süresi içinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düşmesi halinde» uygulanabileceği, ikinci durumda alacaklının her zaman haciz isteyebileceği ve yenileme talebinin borçluya tebliğine gerek bulunmadığı–
Haciz tarihinden sonra kıymet takdiri talebinde bulunulduğu, kıymet takdirinin yapıldığı anlaşıldığından satış isteme süresinin kesileceği-
«Haczin hükümsüz hale geldiğini», borçlunun ileri sürebileceği, üçüncü kişilerin bunu ileri süremeyecekleri-
6183 sayılı Kanun uyarınca haczedilen taşınır/taşınmaz malların belirli bir süre içinde satış istenmemesi halinde haczin düşeceğine ilişkin adı geçen kanunda özel bir hüküm bulunmadığından, İİK. 106 ve 110. hükümlerinin kamu alacakları yönünden uygulanamayacağı (Kamu alacağından dolayı «vergi alacağı, prim alacağı gibi», kamu idareleri «vergi dairesi, SSK gibi» tarafından 6183 sayılı Kanun uyarınca konulan hacizlerin, belirli süre içinde satış istenmemiş olması halinde düşmeyeceği, bu nedenle satılan taşınır/taşınmaz üzerinde daha önce konulmuş haczi bulunan bu kamu idarelerine «sıra cetveli»nde öncelikle yer verilmesi gerekeceği)–
İhale konusu taşınır/taşınmaz üzerinde -aynı ile ilgili bir dava nedeniyle konulmuş dahi olsa- ihtiyati tedbiri bulunan kişinin, -bu ihtiyati tedbir, o şeyin cebri icra yolu ile satışını da önlemek için konulmuş olmadıkça- ihalenin feshini isteyemeyeceği–
«Taşınmazın kıymet takdirine» dair istem ve işlemlerin, açıkça satış talebi olmadıkça, haczin düşmesini önlemeyeceği–