İflasın ertelenmesi davasının kamu düzenini ilgilendirmesi karşısında; HMK. mad. 325 uyarınca iflas avansının temini ile gerekli ilanların bu şekilde yapılması gerektiği-
Kadının, erkeğe "beyinsiz, gerizekalı, bunu görünce domuz görmüş gibi oluyorum, zıkkımın kökünü ye" dediği ve evlenmelerine aracı olan şahsa yönelik "beni niye buraya verdi, ciğerleri sökülsün" dediği durumda aşağılama ve birlik görevlerini aksatma, evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunun mevcut olduğunun sabit olduğu- Kadının bağımsız tedbir nafakası davasında, ayrı yaşamakta haklı olmadığı ve kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmemesi gerektiği-
Kısa aralıklarla hazırlanan bilirkişi raporu ve kayyım raporlarında tespit edilen hususlar birbirini teyit eder nitelikte olmadığından, her iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermek üzere yeni bir uzman bilirkişi heyeti seçilip, davacı şirketin sunduğu iyileştirme projesinin ne aşamada olduğu, ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, borca batıklık miktarı ve mevcut durumu itibarı ile ekonomik ve mali yönden iyileştirilmesinin mümkün olup olmadığı ile ilgili bir rapor alınıp sonucuna göre iflasın ertelenmesi istemine ilişkin karar verilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK. mad. 179/a uyarınca mahkemece kayyım atanmasına karar verilmesi, kayyımın 3'er aylık dönemler halinde vereceği raporlar üzerine, iflasın ertelenmesi isteminden sonraki gelişmeler de incelenip, davacı şirketin iyileştirme projesinde yer alması gereken somut, inandırıcı, gerçekçi verilere dayalı olarak iyileştirme gösterip göstermediğinin bilirkişi raporu ile değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumunun ayrıntılı olarak açıklanması ve verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanması gerektiği- Mahkemece, kayyım raporlarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda hazırlanıp hazırlanmadığının denetlenmesi, bu hususları içermeyen eksik ve yetersiz denetim ile hazırlanan raporlara itibar edilmemesi gerektiği- İİK'nın dava tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 s. Kanun ile değişik 179/a-1 ve 2. fıkraları, "1- Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. 2- Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." şeklinde olup, iflas erteleme yargılamasına ilişkin hu hükmün derhal uygulanması gerektiği-
İflas erteleme yargılamasına ilişkin -6103 sayılı Kanun ile değişik- 179/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarının derhal uygulanması gerektiği- Mahkemece, İİK'nın 179/a uyarınca, iflas erteleme talebi ile kayyımın atanmasına ilişkin karar ile (tensip tutanağında yer almayan) kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırlarının da 166. maddenin 2. fıkrasındaki usul ile ilan ve ayrıca ticaret siciline tescil ettirilmesi gerektiği- İflasın ertelenmesine ya da uzatılmasına ilişkin karar şekli anlamda kesinleşmeden erteleme süresinin bir kez daha uzatılmasına karar verilemeyeceği-
İflasına karar verilmiş şirketin yetkilerinin tamamı iflas idaresine geçtiğinden, tebligatın iflas idaresine yapılması, iflas idaresi olarak da iflas idaresi memurlarının tümüne tebliğ edilmesi gerektiği-
Yabancı mahkeme kararı ile şikayetçi borçlunun murisi hakkında hakkında verilen iflas kararına ilişkin ilam tenfiz edilmeden, iflas masası alacaklı gösterilerek murisin mirasçıları hakkında ilamsız icra takibine girişilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz olarak şikayet konusu yapılabileceği-
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; davalı aleyhine başlatılan iflas yoluyla takibin kesinleşmesine rağmen davalının borcunu ödemediği ve mahkemece çıkartılan depo emrini de yerine getirmediğinden, iflas şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verildiği-
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için şirketin, borca batıklık olgusunun öncelikle olarak gerçekleşmiş olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekeceği-Mahkemece, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine atanan kayyımın atanmasına ilişkin kararın, kayyımın belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırlarının ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talebin 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesine ya da uzatılmasına ilişkin karar şekli anlamda kesinleşmeden erteleme süresinin bir kez daha uzatılmasına karar verilemeyeceği, öte yandan bir sermaye şirketinin borca batıklık bildirimde bulunarak iflasını istemesi durumunda, bu halin mahkemece re'sen tespiti gerektiği, bu tespitin yapılmasında davacının ibraz ettiği delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgili kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce tanzim olunacak raporların da değerlendirilmesi, borca batıklığın tespitinde yalnızca davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerine de özellikle bakılması, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulması, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama aşamasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de nazara alınarak belirlenmesi, diğer taraftan kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenen görev ve yetkisiyle bunların sınırları ve iflasın ertelenmesine ilişkin talebin mahkemece 2004 sayılı yasanın 166/2.maddesindeki usul ve ilan ve ticaret siciline tescil ettirilmesi gerektiği-