Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği- Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davalar tereke adına açılması gerektiğinden, mirasçılardan bir bölümünün payları oranında açtıkları davanın dinlenilmesine olanak bulunmadığı, bu kuralın TMK.'nun el birliği mülkiyetini düzenleyen 701-703. maddeleri gereği olduğu-
Murisin ölümü nedeni ile elbirliği ortaklığı kapsamında ölüm tarihinde mirasçılara geçen işyeri, mirasçılar tarafından davalı N.'ye devri ile bu ortaklığın sona erdiği, her ne kadar davalı mirasçının kendi miras hissesi oranında davayı kabulü diğer mirasçıları bağlamaz ise de bu kabul yanında iş sözleşmesinin murisin ölümünden sonra ayrılış bildirgesi ile sona erdirilmesi, işyerinin bu bildirimden sonra diğer mirasçıya devri dikkate alındığında, iş sözleşmesinin davacının işten çıktığı tarihte sona erdiğinin ve diğer davalı mirasçı ile yapılan iş sözleşmesinin ise yeni bir iş akdi olduğunu gösterdiği, tüm davalılar elbirliği ortaklığı nedeni ile fesih tarihinde miras payları oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gibi fesihten sonra işyerini devralan davalı N. ise bu tarihte yürürlükte olan BK. 179 uyarınca devirden önce doğan murisin ve yerine geçen mirasçıların borcundan dolayı da ayrıca tamamen sorumlu olduğundan mahkemece işyerini devralan davalının kabulü karşısında fesih ve fesihten sonra devir olgusu gözden kaçırılarak, çelişkili şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Satış vaadinde bulunan T. E. boşanmadan sonra vefat etmiş olup, S. T. adı geçenin mirasçısı olmadığından, mahkemece S. T. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi ile yargılama giderlerinin ve yargılama giderlerinden sayılan harçların buna göre tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
TMK 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen el birliği mülkiyetinde (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı-Mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu, ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibinin ortaklık olduğu- Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu olduğu-TMK'nin 702/2 maddesi gereği, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği, bu durumda öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurunun alınması ya da miras şirketine Medeni Kanunun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, böylelikle davanın görülebilirlik koşulu yerine getirildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekeceği-
Murisin temlik tarihi itibariyle ehliyetsiz olduğunun saptanması halinde davanın kabulüne, hukuki ehliyete haiz olduğunun saptanması halinde ise diğer iddianın üzerinde durularak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı ve miras bırakanı ve diğer mirasçılar adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğü'nden, açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü'nden sorulup belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Murisin ölümüyle geriye mirasçı olarak davacı ve davalı dışında başka mirasçıların da kaldığı ve bunların davaya muvafakat etmediklerini açıkladıkları görülmekle; TMK’ nu uyarınca terekeye bir temsilci atanması ve onun katılımıyla davanın sürdürülmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Elbirliği mülkiyette işin özelliği gereği ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığının olduğu, davanın ortakların tümü aleyhine açılması gerekeceği, paydaşların tamamı davaya dâhil edilmeden bir başka deyişle taraf teşkili sağlanmadan mahkemece işin esasına girilerek karar oluşturulamayacağı-
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın olduğundan, muris muvazaasına nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada, mahkemece borçlunun ortağı bulunduğu on adet bağımsız bölümdeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, bağımsız bölümlerden takip konusu borcu karşılayacak kadarının satışının yapılmasına karar verildiği, oysa borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek sadece borca yeter miktardaki bağımsız bölümlerin satışına ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesinin gerekeceği-