Davalıya yersiz olarak ödenen yaşlılık aylıklarından doğan Kurum alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi-
Yaşlılık aylığının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkin davada, davacıya hangi tarihten itibaren 5434 sayılı Kanun Kapsamında emekli aylığı bağlanması gerektiği belirlenerek davacının borçlu olduğu dönem yeniden denetime elverişli şekilde aldırılacak bir bilirkişi raporu sonrasında belirlenmesi gerektiği-
Usulsüz alınan sağlık giderlerinin (yol ücretinin) geri ödenmesine yönelik Kurum işleminin iptali istemi-
Yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan takipte itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemi-
Ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline, almış olduğu aylıklardan dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, kesilen aylığının tekrar bağlanmasına, ödenecek aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline-
Davalı ve eşinin boşandıktan 6 yıl kadar sonra yeniden evlendikleri; Sosyal Güvenlik denetmeninin hazırlamış olduğu rapor kapsamında imzalı beyanı alınan Mahalle Muhtarının, "davalı ve eşini 15 yıldır tanıdığını, ayrıldıklarını duymadığını, birlikte ikamet ettiklerini ve aynı adresteki bakkaliye dükkanını işlettiklerini" bildirdiği, mahkeme huzurunda alınan yeminli beyanında da rapor kapsamında alınan beyanı ile aynı yönde beyanda bulunduğu, yine kamu tanığı sıfatıyla huzurda yeminli dinlenenin, "davalının boşandığından haberi olmadığını ve muhtar ile aynı yönde davalı ve eşinin birlikte dükkan işlettiklerini" beyan ettiği dikkate alındığında; mahkemenin yersiz olarak ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkin davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu-
Öncelikle muris kocanın emeklilik an iptali ve ödenen aylıkların iadesi istemli kurum işleminin iptali ile 01.01.2010 tarihinden itibaren kendisine ölüm aylığı bağlanarak yasal faiziyle tahsiline-
Kesilen ölüm aylığı sonrasında yapılan takip nedeniyle Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemi-
5510 sayılı Kanunun 56/2. maddesine dayalı olarak Kurumca açılan ve yersiz ödenen aylıkların geri alınmasına ilişkin davalar ile hak sahibi tarafından açılan Kurum işleminin iptali ve aylık bağlanması talebine ilişkin davalarda özellikle, boşanılan eşle kurulan ilişkinin “fiili olarak birlikte yaşama olgusu” kapsamında yer alıp almadığı, ilişkinin niteliği ve başlangıç tarihinin açıkça ortaya konulması gerektiği- Mahkemece, hak sahibi ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin, adres değişikliği ve nakilleri tarihleriyle saptanması, muhtarlık ve Nüfus Müdürlüğü gibi özel ve kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerden yararlanılması, ilgililerin elektrik, su, telefon aboneliklerinin hangi adres ve tarihte kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtlarındaki adresler ile mevcut ise 4857 s. Kanun gereği ücret ödemelerinin yapılabileceği banka kayıtlarının sorgulanması ve böylelikle boşanılan eşle fiili olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
4958 Sayılı Kanunla 506 Sayılı Kanun'un 24 ve 69. maddelerinde yapılan değişiklikle ölen sigortalının ana veya babasına gelir ve aylık bağlanması ,bunların 2022 Sayılı Kanuna göre bağlanan aylıklar hariç olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaması ve bu kuruluşlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almamaları şartına bağlandığı; eşinden dolayı ölüm aylığı bağlanan davacıya iş kazasından vefat eden çocuğundan dolayı gelir/aylık bağlanması olanağı bulunmadığı , yersiz aylık ödemesi yapıldığı uyuşmazlık dışı olup; bu durumda, yersiz ödenen aylıkların davacıdan istenmesine dair Kurum işleminin yerindeliğinin açık olduğu- SGK nun den rücu tazminatı yoluyla aldığı parayı bir de davacı İ. K.'tan tahsil ederek sebepsiz zenginleştiği ve İ. K.'ın A.Ş.'ye açtığı maddi tazminat davasının reddine de sebebiyet vererek davacıyı tazminat haklarından tümden mahrum bırakacağı belirtilerek davacının yapılan ödemelerden dolayı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de, maddi tazminat davasının kurumca bağlanan gelir sebebiyle davacının maddi zararının karşılandığı gerekçesiyle reddedilmesinin ,davacıya yasal dayanağı olmadığı halde bağlanan aylığın kurumca iadesinin istenmesine engel teşkil etmediği; Mahkemece 5510 Sayılı Kanun'un 96. maddesi hükmü gözetilerek yapılacak değerlendirme ve varılacak sonuç ile iade yükümünün kapsamı konusunda bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle hüküm tesisinin isabetli olmadığı-