Davacılar kazaya karışan aracın işleteni şirket ve araç sürücüsüne karşı davasını yöneltmiş olup davalı araç sürücüsü hakkındaki davasından feragat ettiğinden davalı şahıs hakkındaki feragat beyanının, kendisine rücu hakkı bulunan davalı şirkete sirayet edip etmeyeceği hususunun değerlendirilmesi gerektiği-
“İlamdan doğan alacak haklarım saklı kalmak kaydıyla ve yeniden icra takibi yapma hakkımı saklı tutarak icra takip hakkımdan şimdilik feragat ediyorum” şeklinde beyanda bulunmanın, hakkın özünden feragat anlamına gelmediği, esas haktan feragatın açık bir şekilde yapılması gerekli olduğundan, hakkın özünden değil, sadece takipten feragat edildiği, takipten feragate rağmen, esas hak, hukuki varlığını korumaya devam ettiğinden, alacaklının, alacağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabileceği-
Bozmadan sonra davacı erkek ise davasından feragat etmişse de, feragatten önce evlilik birliği ölümle sona ermiş olduğundan, davalı mirasçılarının TMK. 181 uyarınca davaya devam edebileceği ve mahkemece TMK. 181/2 gereğince tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerektiği-
Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra, temyiz aşamasında vekaletnamesinde feragate yetkili bulunduğu anlaşılan davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile usulüne uygun şekilde davadan ve temyizden feragat edildiğine ve bu aşamada davadan feragat hakkında karar verme yetkisi Yerel Mahkemesi'ne ait bulunduğuna göre, davadan feragat hususunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Fonun, İİK'unda yazılı tazminatlardan ve her türlü harçtan muaf olduğu, davalı, alacağını temlik aldığına göre temlik edenin haklarına sahip olacağı- Mahkemece, menfi tespit davasında, davalının harçtan ve kötüniyet tazminatından muaf olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Feragat HMK’ nun 307, 309, 310, 311 ve 312. maddelerinde düzenlenmiş olup feragatin davanın her aşamasında nazara alınabileceği ve kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı, feragatin karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan tek taraflı irade beyanı ile davayı sonuçlandıran işlem olduğu-
Feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği, feragatin geçerliliğinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağı-
Feragatin geçerliliğinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağı-
Feragatin yalnız mevcut davadan değil o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına geldiği, davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil edilen hakkın tamamen düştüğü ve artık bir daha dava konusu yapılamayacağı - Bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması gerektiği - Feragatten dönülmesinin mümkün olmadığı gibi HMK. mad. 176'ya göre ıslah yolu ile de feagatın hükümsüz kılınmasının mümkün olmadığı ancak irade bozukluğu hallerinde feragatin iptalinin istenebileceği-
Davadan feragatin ancak bir dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı-