Dava konusu hasarın; sitenin ortak kullanım alanındaki su deposu arızasından kaynaklı su baskını sonucu meydana geldiği iddia edildiğinden, davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı site yöneticisinin 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu mad. 38 ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiği-
Kat maliklerinden her birinin, kapıcı giderlerinden (yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça) diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumlu olduğu (634 s. K. mad. 20)- Alacaklının site yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, takibe konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapabileceği- Alacaklının, site yönetimi hakkında takip başlatmayı tercih etmesi halinde, kat maliklerine icra emri tebliğ edilmesi veya kat maliklerinin takipte taraf olarak gösterilmesi gerektiği-
Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yöneticinin sadece 634 Sayılı Yasa hükmünden kaynaklanan davaları açabileceği, yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaattaki ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için yüklenici hakkında dava açılmasını sağlamak amacıyla görevlendirilen yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak olmadığı, site yönetiminin veya yönetim adına dava açan yöneticinin bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda kat maliki bulunması halinde, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, eksik ve ayıplı işlerden doğan zarardan yöneticinin apartmandaki payı oranında dava hakkının bulunduğunun kabulü gerektiğinden dava açan sitesi yöneticisi Z. B.’in, kat maliklerinden olup olmadığı, kat maliklerinden ise, bağımsız bölümü arsa sahibinden mi satın aldığı, arsa sahibinden kaynaklı edinmiş ise yükleniciye karşı talebi yönünden arsa sahibinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları ayrıca temlik alıp almadığı üzerinde durularak, oluşacak sonuca göre talep hakkının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı da tespit edilerek bir karar verilmesi gerektiği-
İşyeri sigorta poliçesi nedeniyle hasar bedelinin ortak yerlerden kaynaklandığı iddiasıyla apartman yönetiminden rücuen tahsili istemine ilişkin davada, Kat Mülkiyeti Yasası'nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasında olduğundan dava konusu hasarın binanın genel giderinin tıkanarak geri tepmesinden kaynaklandığı iddia edildiğinden davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı apartman yönetiminin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında pasif husumet ehliyeti bulunduğu-
Yangının, sigortalı bağımsız bölümde meydana getirdiği hasar nedeniyle sigortalıya ödenen maddi tazminatın davalı kat maliklerinden rücuen tahsili istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği-
Üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazdaki ortak alanların işgal edilmesi durumunda, kendisine ecrimisil davası açmak üzere kat malikleri kurulunca yetki verilen apartman yöneticisinin (yönetim adına) ecrimisil talebiyle dava açma ve taraf olma sıfatının bulunduğu-
İş mahkemesi ilamında “...634 s. Kanunu'nun 20/a maddesi gereğince .... Sitesi A-B Blok kat maliklerinden eşitlikle alınarak davacıya verilmesine...” şeklinde kat malikleri aleyhinde hüküm kurulmuş olduğundan, icra emrinde de kat maliklerinin borçlu olarak gösterilmesi gerektiği, site yönetimi aleyhine takip yapılmasının hatalı olduğu- "Kat maliklerinin ya da kat malikleri kurulunun ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmamasının, yöneticinin Özel Kanundan doğan yetkisini ortadan kaldırmayacağı, yöneticinin, yasadan doğan ve kat maliklerini temsil yetkisi içinde bulunan işlerden dolayı 3. kişilerle yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yönetimin (yöneticinin) aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, bu nedenle ana taşınmazın ortak giderleriyle ilgili davada kat maliklerinin taraf olarak yer almalarının yasal zorunluluk olarak öngörülmediği, yine hükmün salt yönetim kurulu başkanı veya yönetici hakkında kurulamayacağı, yasal temsilci durumundaki bu kişilerin aleyhine 'kat maliklerini temsilen' olduğu açıklaması ile hüküm kurulmasının olanaklı olduğu, davanın yönetim aleyhine açılması ve kararda gösterilen davalı aleyhine icra takibi yapılması nedeniyle ilamın infazının yönetim hakkında yapılmasının usule uygun olduğu" şeklindeki görüşün HGK. çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Ana gayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanmasının mecburi olduğu, yöneticinin görevlerinin yönetim planında belirtileceği ve yönetim planında aksine hüküm olmadıkça, yöneticinin kanunda sayılan işleri göreceği- Kat mülkiyetine ilişkin borç ve yükümlerini yerine getirmeyen kat maliklerine karşı dava ve icra takibi yapılması ve kanuni ipotek hakkının kat mülkiyeti kütüğüne tescil ettirilmesinin yöneticinin görevi olduğu-
Gerek takip dayanağı toplantı tutanakları gerekse tespit dosyasından kat irtifakı kurulan yapının fiilen tamamlanmadığı ve bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanmadığının, diğer bir ifade ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/son maddesindeki koşulların oluşmadığının anlaşıldığı, kaldı ki, takibe dayanak yapılan kat irtifakı sahipleri kurulu kararından da anlaşıldığı üzere alacağın, inşaatın tamamlanması için gerekli bedel olduğu, bu durumda, henüz kat irtifakı kurulmayan gayrimenkulün yönetiminde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin geçerli olmayacağı-
Taşınmazın aynı ile ilgili konularda, apartman yönetimi aleyhine dava açılamayacağı, apartman yönetimi hakkında dava açılacak ise, yönetimin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde sayılan görevleri ile sınırlı olduğu ve bu tür davaların ancak kat malikleri hasım gösterilerek açılabileceği-