Tapu iptali ve tescil davası-
Kooperatiften ayrılan ortağın, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkı bulunduğu; bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hakkın talep edilebileceği-  Kooperatiften ihraç veya istifa neticesi ayrılan bir ortak sadece ödemelerinin istirdadını talep edebileceği, genel kurul kararları gereğince davacıların sermayelerine yapılan bu eklemelerin davacı ödemesi olarak kabulü ve çıkma payı hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığı-
Tapu iptal, tescil ve üyelik tespiti gibi tahsis hakkına dayalı istemlerin, üyeliğe sıkı sıkıya bağlı olup, üyelik devam ettikçe zamanaşımına uğramayacakları- Parasal yükümlülüklerin, genel kurulda belirlenen ödeme gününde muaccel olacağı ve üyelik sürecinde de zamanaşımı süresinin işleyeceği- Mahkemece, davacının kooperatif üyeliğine, diğer anlatımla tahsise (2. sıra hakkına) sıkı sıkıya bağlı kazanç kaybı talebinin, parasal yükümlülükle ilgisi olmadığından, üyelik devam ettikçe zamanaşımına uğramayacağı, bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 s. BK. mad. 126/4 uayrınca zamanaşımı süresinin işlemeyeceği gerekçesiyle yetinilerek zamanaşımı def'inin reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı, kendisine 2. sıra hakkının verilmediği dava konusu dönemde başka bir işi yapmaktan kasten feragat etmiş ise, muhtemel gelirinin, başka bir iş yapmış ise, kazancının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve bozma ilamında da belirtilen ve kıyasen uygulanması gereken 818 s. BK. mad. 325/2. maddesi uyarınca, dava konusu kazanç kaybından indirilmesi gerektiği-
Kooperatiften ayrılan ortağın, ödemiş olduğu aidattan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan genel giderlere ilişkin masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hakkı talep edebileceği; bu düzenlemenin aksine uygulamanın diğer ortakların aleyhine olacağı, davacının genel giderlere katılmamasının, davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağı- Mahkemece, tüm kooperatif malvarlığı, aktif ve pasifi göz önüne alınarak, adeta tasfiye payı niteliğinde bir hesaplama biçimiyle kooperatif öz varlığından pay verilmesi sonucunu doğuracak şekilde bilanço aktifler toplamının üye sayısına bölümünden elde edilen meblağ belirlenerek davalının sorumluluğuna karar verilmesi Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesi hükümlerine aykırı olduğundan; uzman bir bilirkişiden rapor alınarak, sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatif üyeliğinin sona ermesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin davada, davacı vekili, dava dilekçesindeki talep sonucunda, alacağa ortaklıktan çıkarılma tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesini de istemiş ve mahkemece hüküm altına alınan alacağa dava tarihine kadar yürütülen faizin tahsiline karar verilmiş ise de, dava tarihi sonrası için yürütülecek faiz hakkında bir karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğu; 3095 s. K. mad. 2/1 uyarınca, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça geçmiş günler için aynı Yasa'nın 1. maddesinde belirlenen orana göre temerrüt faizi ödeneceği, bu oranın ise, yasal faiz oranı olduğu; taraflar arasında faize ilişkin aksine bir anlaşma mevcut olmadığından mahkemece, hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davası-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-