Ön inceleme duruşması yapılmadan, tensiple taraflara, dilekçelerinde göstermiş oldukları ve belge niteliğindeki delilleri sunmaları veya bulundukları yerlerle ilgili açıklamada bulunmaları ve tanık bildirmeleri için süre verilmesi sonuç doğurmayıp tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, taraflardan tanıklarının isim ve adreslerini göstermeleri de beklenemeyeceği-
Davacı erkeğin tahkikattan önce bildirmiş olduğu ve açıkça vazgeçmediği tanıkları dinlenilmeden, eksik inceleme ile hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen (HMK. mad. 137, 140/3, 187) vakıanın esas alınarak karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesinde davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin gösterilmesi gerektiği- İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıaların oluşturduğu ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilebileceği- Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hakimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağı- Tarafların cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği veya değiştirebileceği-
Davacının da içerisinde olduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu senedin davacı tarafından keşide edilmesine dayanak yapılan 2007 tarihli UKOME genel kurulu kararının mahkemece iptal edildiği; iptal kararına rağmen anılan UKOME kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği; davalı Kooperatif üyesinin 2007 tarihli UKOME kararının alınmasından iptal edilinceye kadarki geçen süre zarfında zarara uğrayıp uğramadığı; uğramışsa ne miktar zarara uğradığı; bu bağlamda senedin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı ya da ne oranda ortadan kalktığı hususlarının mahkemece yeterince irdelenmediği; iptal edilen UKOME kararı yerine alınan yeni kararın dahi dayanak anlaşma ve protokoller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kat ihtarına rağmen ödenmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, "nakdi, ne kadar gayrı nakdi kredi alacağı bulunduğunun açıklanması" için verilen kesin sürede davacı "belgeleri temin edemediğini" bildirip ilgili bankadan istenmesini talep etmiş olduğundan, bu talep uyarınca, ilgili bankadan dava konusu alacağı kapsayan döneme ilişkin hesap ekstresi ve ekstredeki işlemlerin dip belgeleri celp edilip, gerektiğinde yeni bir bilirkişiden rapor alınarak cari kredi borcundan kaynaklanan alacağın var olup olmadığı, varsa miktarı açıklığa kavuşturulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin borcun dayanağını gösteren belgelerin ilgili banka şubesinden celbine dair talebinin hukuki gerekçesi açıklanmadan reddedilerek, cari kredi borcundan kaynaklanan alacağın tahsili talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Somut olaya gelince; birleşen davaya konu 1 nolu dükkanın tamamı ile 2 nolu dükkanın 1/2 hissesi davalının babası tarafından tapuda satış gösterilmek suretiyle davalıya devredildiği; davalı taraf devirlerin bedelsiz olarak yapıldığını savunmuş olup, tanık sıfatıyla dinlenen babası davalıyı doğruladığı; dosya kapsamı ve toplanan delillerden ispat yükü altında olan davacı tarafın, dükkanların davalının babası tarafından yapılan devrinde satış bedelinin ödendiğine ilişkin bir ispatı bulunmadığı; hal böyleyken, söz konusu taşınmazların davalının kişisel malı olduğunun kabulü ile davacı lehine 1 nolu dükkanın tamamı ve 2 nolu dükkanın 20.08.2003'te edinilen hissesi yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı doğmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor