Yüklenici tarafından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca ileride hakedilecek bağımsız bölümün devrini içeren hukuki işlemler alacağın temliki hükümlerine tabi olup, bunun için de, adi yazılı şekilin geçerlilik açısından yeterli olacağı, hal böyle olmakla geçerli alacağın temliki istemiyle devredilen bağımsız bölüm yönünden öncelikle tescil isteminin değerlendirilmesi gerekirken, hatalı yorumla yükleniciye ödenen bedelin hüküm altına alınmasının doğru olmadığı-
Davalı şirket ile dava dışı kimse arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince inşa edilen binadan bağımsız bölümleri satın aldığı ve davacının taraf olmadığı bu sözleşmeye dayalı olarak hak talep ettiği anlaşılmakta olup, sözleşmenin tarafı olmayan davacının bu sözleşmeden dolayı hak talep edebilmesi, yani davada taraf (davacı) sıfatına sahip olup olamayacağının belirlenmesi için sözleşmenin tarafı olan dava dışı kimse ile arasında düzenlenmiş olan yazılı bir temliknamenin sunulmasına imkan tanınarak neticesinde taraf sıfatının kazanılması halinde davaya devam edilmesi aksi halde taraf (davacı) sıfatı yokluğundan davanın esastan reddi yoluna gidilmesi gerekeceği- Bozma ilamından sonra davacı ile sözleşmeden doğan hakların temlik edildiğine ilişkin “muvafakatname” başlıklı belgenin dosyaya sunulmuş olduğu anlaşıldığından, davacı, taraf (davacı) sıfatını söz konusu temlik ile kazanmış olduğundan davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının dayandığı temlik sözleşmesinde yüklenici edimini gereği gibi ifa etmediğinden başka bir anlatımla taşınmazın davacı adına tescili olanaklı bulunmadığından şirket yetkilisi sıfatından ayrı, kişisel olarak ödeme taahhüdünde bulunan kişinin taşınmaz bedeli ile sorumlu olması gerekeceği-
Davaya konu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan tüm arsa sahiplerine husumetin yöneltilmesi gerekeceği-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince alacağın devrinin yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğu-
Davacı ile davalılardan yüklenici şirket arasında yapılan hukuki işlem, alacağın temliki hükmünde olduğu ( BK. m. 161., TBK m. 183. )- Yüklenici, arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca kazanacağı şahsi hakkını davacıya temlik etmiş olduğundan, bu nitelikteki bir temlikin geçerli olabilmesi için ise BK'nın 163. ( TBK. m. 184.) uyarınca yazılı şekil şartının yeterli olduğu-
Arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümleri yükleniciden teslim alıp kabul ettikten sonra üçüncü kişilere satmış ise; yeni mâlik üçüncü kişi, yükleniciye karşı hiçbir talepte bulunamayacağı, çünkü, yüklenici edimini arsa sahibine karşı yerine getirip inşaatı teslim etmekle borcundan kurtulduğundan, üçüncü kişi ancak, satıcısı olan eski mâlik arsa sahibinden, satış sözleşmesi nedeniyle istemde bulunabileceği- BK'nın 162. maddesi uyarınca, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan hakkın hiçbir temliki, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmayacağı-Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmeyeceği (Aynı doğrultuda: HGK. 26.03.2008 T. 279/277; 23. HD. 21.03.2013 T. 327/1732)-
Mahkemece, davacı yandan sözleşmedeki hakları arsa sahibinden temlik alıp almadıkları sorulmalı, varsa bu husustaki temlikname davacılara ibraz ettirilmeli, temlikname ibraz edilemediği takdirde sırf satış nedeniyle sözleşmeye dayanılamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı sigorta şirketinin temlik aldığı alacak, sigortalısı olan şirket ile arasındaki nakliyat sigorta poliçesi ile teminat altına alınan bir rizikodan kaynaklanmakta olup, sigorta şirketlerinin faaliyet alanları dışında kalan bir konuya dayanmadığından; davacı sigorta şirketinin ödediği riziko bedelini, halefiyet ilkesi dışında alacağın temliki hükümlerine göre davalıdan rücuen talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Davacıdan, sözleşmedeki hakları TBK'nın 184. maddesi gereğince devralıp devralmadığına yönelik delilleri sorulmalı, temlikin usul ve yasaya uygun şekilde gerçekleştiği kanaatine varıldığı takdirde, davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak gecikme tazminatı talep edildiği dikkate alınarak, uyuşmazlığın esası hakkında bir hükme varılması gerekeceği-