Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı kişiler veya aynı soyadını taşıyan kişiler olması ya da temsilcilerinin aynı kişi olması halinde şirketler arasında «organik bağ» bulunduğu ve dolayısıyla bunlar arasındaki -devir, satış, kira gibi- işlemlerin -kural olarak- alacaklardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olarak kabulü gerekeceği–
Haczin yapıldığı yerde borçluya ait belgelerin ele geçirilmiş olması halinde, İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin alacaklı yararına sayılacağı, bu karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanmadıkça, “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Haczin davacı üçüncü kişinin işyeri adresinde yapılmış olmasına rağmen borçlunun haciz sırasında hazır bulunması ve haciz tutanağı içeriğinden borçlunun kasada oturup işçiler tarafından “patron” olarak çağrıldığının haciz tutanağının içeriği ile sabit olması nedeniyle işyerinin borçlu ile üçüncü kişi tarafından birlikte çalıştırıldığının kabulünü gerektireceği-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun şekilde noterde düzenlenen sözleşme ile, iyiniyetle aracı satın almış olan kişinin mülkiyeti kazanacağı, mülkiyetin alıcıya geçmesi için trafik sicilinde aracın alıcı adına tescilinin -tescil işlemi «açıklayıcı» bir işlem olup, satışın geçerliliğini etkileyici nitelikte «kurucu» bir işlem olmadığından- zorunlu olmadığı-
“Borçlu” ile “3.kişi” arasında; ‘ortaklar’ , “çalışanlar’ ve ‘adres’ itibarı ile organik bağ bulunması (örneğin; borçlu şirket ile 3.kişi şirket ortaklarının bir kısmının veya tamamının veya temsilcisinin aynı kişilerden oluşması ya da borçlu şirket ile 3. kişi şirketin aynı yerde faaliyette bulunuyor olması halinde) 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının haciz adresinde 6 ay önce işe başlamış olmasının, davacı ile dava dışı borçlu şirketin aynı iş kolunda faaliyet göstermesinin, takip borçlusunun, davacı şirket ortaklarından birinin eşi olmasının, haciz sırasında borçlunun haciz mahalline sonradan gelmiş olmasının, borcun doğumundan ve takipten sonra 3. kişi şirketin faaliyetine başlamış olması ve haciz adresinin 3. kişi adına kaydedilmiş olmasının, borcun doğumundan sonra borçlu ile arasında yapılan bütün üçüncü kişi işlemlerin muvazaalı olduğunu ortaya koymuş olacağı-