İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Araçların trafik kaydına konulan hacizlerde, haciz şerhi ile aynı gün yapılan satış sözleşmelerinin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğu, bu nedenle satış işleminden alacaklının haklarının etkilenmeyeceği-
Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı kişiler veya aynı soyadını taşıyan kişiler olması ya da temsilcilerinin aynı kişi olması halinde şirketler arasında «organik bağ» bulunduğu ve dolayısıyla bunlar arasındaki -devir, satış, kira gibi- işlemlerin -kural olarak- alacaklardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olarak kabulü gerekeceği–
Haciz mahallinde borçluya ait evrak/eşya bulunması halinde orasının borçlunun evi ya da işyeri sayılacağı ve oradaki malların keza borçluya ait sayılacağı; bu durumda İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
Dava konusu mahcuzların 3.3.2009 tarihinde tapuya tescil edilen teferruat listesindeki mallar olup olmadığı ve MK. 621. maddesi gereğince teferruat sayılıp sayılamayacağı yönünden mahallinde keşif yapılarak düzenlenecek bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği-